| Ertesi sabah, hayatımda hiç bu kadar Akşamdan kalma olmamıştım. | Open Subtitles | الصباح التالي،لم اكن أبدا اعاني من صداع الكحول بكل حياتي |
| Sanırım Akşamdan kalma nedir, bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا أَفترضُ بأنّكى تَعْرفين ما هو صداع الكحول |
| Akşamdan kalma olup ulaşılamadığın için doktor olduğumu söyleyip yerine geçtim. | Open Subtitles | وادعيت أنني طبيبة لأنك كنت تعاني من آثار الثمالة |
| Etrafımızda çocuklar varken Akşamdan kalma olmak istemezdi. | Open Subtitles | لم تكن تريد أن تظهر عليها آثار الثمالة أمام الأطفال |
| Akşamdan kalma olarak uyanınca ayılmak için güzel bir Egg McMuffin'den daha iyisi yoktur. | Open Subtitles | عندما أستيقظت صباحاً حصلت على مخلفات هائلة فليس هناك افضل من البيض |
| İyi uyumuş olduğumu Akşamdan kalma olmadığımı ve deodorant koktuğumu fark etti. | Open Subtitles | لقد لاحظت, بأني ابدو مهندمة ليس لدي صداع الكحول و ايضا رائحتي مزيل عرق |
| En kötü bahsedilen şey Akşamdan kalma olmaları. | Open Subtitles | أسوء ما تم التقرير به هو صداع الثمالة لذا فألأمر.. |
| Bu Akşamdan kalma için yapılır. | Open Subtitles | هذا من اجل صداع الكحول |
| - Akşamdan kalma ilacın mı? | Open Subtitles | علاج صداع الكحول ؟ |
| Akşamdan kalma nedir? | Open Subtitles | ماهو صداع الكحول ؟ |
| Bunu 20'li yaşlarının çoğunu Akşamdan kalma hâlde geçiren biri diyorsa ciddi olmalı. | Open Subtitles | ما دام قائلها رجل أمضى أغلب عشرينيّاته في آثار الثمالة فإنّ ذلك حقًّا شديد المفاد. |
| Böyle Akşamdan kalma halimle bir şeyler kazanmak müthiş bir şey. | Open Subtitles | مذهل، رائع الفوز بشيء حين تكون في آثار الثمالة. |
| 2011 yılı cadılar bayramındaki Akşamdan kalma hâlimden bile beterim. | Open Subtitles | هذا أسوأ من آثار الثمالة التي كابدتُها في عيد القدّيسين عام 2011. |
| İçebiliriz ama internette gördüm, eğer bir sürü aspirin ve su içersek... Akşamdan kalma halimiz olmazmış. | Open Subtitles | نحن يمكن أن تشرب، ولكن قرأت على الإنترنت إذا كنت تأخذ الكثير من الأسبرين وشرب الماء، أنك لن تحصل على مخلفات. |
| Kendi yaptığım Akşamdan kalma ilacı. | Open Subtitles | بل هو علاج مخلفات التي قمت بها. |
| Partiye gitmememe rağmen kendimi Akşamdan kalma gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر وكأن لدي صداع (تقصد به الصداع بعد شرب الكحول)* وأنا لم أذهب الى حفله |
| Şuna da bakın. Akşamdan kalma beyaz çocuk hile yapıyor . | Open Subtitles | أنظر إلى هذا؛ رجال صداع الثمالة لديهم خدعة ما |
| Büroya gireceğim. Akşamdan kalma olduğumu çaktırmayacağım. | Open Subtitles | سأدخل ذلك المكتب ولن أترك أي واحد يعلم أنني أخيّم عليه |
| Akşamdan kalma mısın? Hala sarhoşum. | Open Subtitles | أما زلت مصاباً بالصداع ؟ |
| Akşamdan kalma olmamanın sırrını sana vereyim. | Open Subtitles | سأخبرك بسر لتجنب الإفراط في الكحول |
| Bir daha asla Akşamdan kalma olmayacağım. | Open Subtitles | لم يسبق وأصابتني آثار ثمالة دامت لأكثر من يوم. |
| Aslında çok içtiğimi ve ertesi gün korkunç derecede Akşamdan kalma olduğumu hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر كوني ثملة للغاية وإني أصبت بصداع رهيب في اليوم التالي |