| Gençken yapay bir akciğerim vardı. | Open Subtitles | عندما كنت مراهقاً وضعوا لي رئة حديدية |
| Islık çalmaya yetecek akciğerim yok. | Open Subtitles | ليست لدي رئة واسعة لأنفخ في الصافرة |
| akciğerim delinmiş, bir de birkaç kaburgam kırılmış. | Open Subtitles | أُصبت بثقبٍ في الرئة و كُسرت بعض أضلاعي فحسب |
| Belki akciğerim çökmüştür, bir de göğüs kemiğim çürümüştür. | Open Subtitles | ربما تحطم في الرئة أو كدمة في عظمة القص |
| Doğarken sol akciğerim iflas etmiş. | TED | رئتي اليسرى تحطمت حين ولدت. |
| Sadece iflas eden akciğerim. | Open Subtitles | انها فقط رئتي العليلة |
| Neler olduğunu fark edene kadar akciğerim kanla dolup boğulmaya başlayacaktım. | Open Subtitles | تكون رئتاي قد امتلئتا بالدم واكون اختنق واتوق للهواء |
| Açık arttırmaya çıkaracak sadece böbreğim ve akciğerim kaldı... | Open Subtitles | كل ما تبقى لي لأضعه بموقع (إيباي) هو كلية أو رئة |
| Benim sadece bir akciğerim var. | Open Subtitles | أملك رئة واحدة فقط |
| Benim sadece bir akciğerim var. | Open Subtitles | ليس لدي سوى رئة واحدة. |
| Böbreklerim, karaciğerim ve akciğerim normale mi döndü? | Open Subtitles | إذاً كليتاي و كبدي و الرئة سليمة؟ |
| - Sanırım akciğerim boku yedi. | Open Subtitles | أعتقد بلدي الرئة وتضمينه في مارس الجنس. |
| - akciğerim. | Open Subtitles | ومن بلدي الرئة سخيف. |
| Jar Head, sağ akciğerim sönmüş durumda. | Open Subtitles | رئيس جرة. حقي الرئة وأبوس]؛ [س] انهار. |
| Hayır, akciğerim. | Open Subtitles | لا ، الرئة |
| Sadece iflas eden akciğerim. | Open Subtitles | انها فقط رئتي العليلة |
| Lanet akciğerim işte. | Open Subtitles | رئتي اللعينَة. |
| akciğerim patladı. | Open Subtitles | انفجرت رئتاي. |