| aklını kaçırdığını gizlenerek Los Angeles sokaklarında başka isimler altında dolaştığını. | Open Subtitles | يقولون بأنه فقد عقله وانه يتسكع في شوارع لوس انجليس متخفيا تحت اسماء مزيفة |
| Adamın aklını kaçırdığını, oğlunu kaybettiğini söyleriz, suçu üstümüzden atarız. | Open Subtitles | نقول ان الرجل فقد عقله لقد فقد ابنه,ويريد الثأر |
| Ben de aklını kaçırdığını fark ettim ve hemen gidiyoruz. | Open Subtitles | أدرك أنك فقدت عقلك وسوف نغادر الآن |
| aklını kaçırdığını sandım. | Open Subtitles | أعتقد أنك فقدت عقلك. |
| Haberlerde gördüğümde, onun aklını kaçırdığını anladım. | Open Subtitles | عندما رأيتها على الأخبار أدركت أنها فقدت عقلها |
| O zaman arkadaşımın tamamen aklını kaçırdığını fark ettim. | Open Subtitles | عندها أدركت أن صديقي قد جن بشكل كامل |
| Polise, annesi öldüğünde aklını kaçırdığını anlattım. | Open Subtitles | أخبرت الشرطة أنها فقدت رشدها حينما توفت أمها |
| diğerleri aklını kaçırdığını ruhunun o gün öldüğünü | Open Subtitles | والآخر قال لقد فقد عقله وروحه فى ذلك اليوم |
| Herkes onun aklını kaçırdığını düşünürdü. | Open Subtitles | . يظنه الناس قد فقد عقله |
| Rus askerin aklını kaçırdığını söylüyorlar. | Open Subtitles | يقولون بأن القائد فقد عقله |
| Herkes Calvin Norburg'ün aklını kaçırdığını düşünüyorsa Vikash Nayar bir fırsat görmüştür ve bunu değerlendirecektir. | Open Subtitles | إذا كان الجميع يعتقدون أن كالفين نوربورغ) فقد عقله) فيكاش نايار) رأى فرصة وانتهزها) |
| Şimdi babamın neden aklını kaçırdığını anlıyorum. | Open Subtitles | الآن أفهم لماذا أبي فقد عقله |
| Onun aklını kaçırdığını düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | ظنّ رجاله بأنه فقد عقله |
| aklını kaçırdığını Sandım Bir An | Open Subtitles | للحظة ظننت أنك فقدت عقلك |
| aklını kaçırdığını düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك فقدت عقلك |
| Bir an aklını kaçırdığını düşündüm. | Open Subtitles | لثانية ظننتك فقدت عقلك |
| aklını kaçırdığını düşüneceklerini sandın. | Open Subtitles | سيظنوا انك فقدت عقلك |
| Sana kızın aklını kaçırdığını anlattılar mı? | Open Subtitles | هل أخبروك بإن الفتاة فقدت عقلها ؟ |
| Kadının aklını kaçırdığını da söylüyor. | Open Subtitles | و هي, يقول (لي) بأنها فقدت عقلها. |
| Ve sonra arkadaşımın tam anlamıyla aklını kaçırdığını fark ettim. | Open Subtitles | عندها أدركت أن صديقي قد جن بشكل كامل |
| Polise, annesi öldüğünde aklını kaçırdığını anlattım. | Open Subtitles | أخبرت الشرطة أنها فقدت رشدها حينما توفت أمها |