| Birisi akvaryumun üzerine bardak koyarsa diye göz kulak olur musun? | Open Subtitles | هل يمكنك مراقبة حوض السمك والتأكد من عدم نقر أي أحد عليه؟ |
| Hey, Michael. akvaryumun için siyah ışık getirdim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | مرحبا يا مايكل لقد احضرت لك المصباح من اجل حوض السمك |
| Hepimizin vardır. Dişçideki akvaryumun bir eşdeğeridir. | Open Subtitles | الجميع لديه مثله، مثل حوض السمك لدى طبيب الأسنان. |
| akvaryumun senin fikrin olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | اعتقدت أن حوض الأسماك كان فكرتك |
| akvaryumun bayan çalışanları Yeongdeung'ta yakışıklı bir dedektif var sandı. | Open Subtitles | مهلا! يعتقد الموظفات في حوض الأسماك أن شرطة يونغ دونغ لديها مثل ذلك المحق الوسيم |
| Bay Green, Queen of Mercy Hastanesi'ne göre, ziyaretçi salonundaki akvaryumun bakımından siz sorumluymuşsunuz. | Open Subtitles | سيد " غرين " وفقاً لمستشفى ملاك الرحمة أنت المسؤول عن الحفاظ على حوض السمك في صالة الزيارة |
| Onu buldum. akvaryumun içindeymiş. | Open Subtitles | وجدته, كان في حوض السمك |
| Muhtemelen akvaryumun yanında. | Open Subtitles | على الأرجح قرب حوض السمك. |
| - Kasa akvaryumun arkasında. | Open Subtitles | -الخزنه خلف حوض السمك |
| Ben ona bir kutu gevrek verip akvaryumun önüne oturturum şimdi. | Open Subtitles | ... سأقوم فقط (بأحضار لها علبة من (كابتن كرانش و أضعها أمام حوض الأسماك |
| - akvaryumun numarası vardı. | Open Subtitles | -رقم هاتف حوض الأسماك ... |