| ...sonra bu hayata alışıyorsun ve o seni uyutuyor. | Open Subtitles | ،و بعد ذلك تعتاد على تلك الحياة .و تجعلك تنام تجعلك تتوقف عن التفكير . و التصرف من أجل نفسك |
| Sonra bu hayata alışıyorsun ve o seni uyutuyor. - Bu doğru. | Open Subtitles | ،و بعد ذلك تعتاد على تلك الحياة .و تجعلك تنام |
| Yeterince dolaşırsan insanların olmanı istediği şey olmaya alışıyorsun. | Open Subtitles | كل ما اذكره هو محاولة اكتشاف من انا ان انتقلت كثيرا تعتادين على |
| Bir süre sonra sadece üstesinden gelmekle kalmıyorsun buna alışıyorsun. | Open Subtitles | بعد مرور فترة من الوقت ، لا تتخطى الأمر تعتاد عليه |
| İster istemez yalnızlığa alışıyorsun. | Open Subtitles | كل ماعليك فقط هو أن تعتاد عليها |
| Baban şehrin ayyaşı olunca çatılara çıkmaya alışıyorsun. | Open Subtitles | عندما يشرب اباك انت تتعودين على تسلق السقوفِ هذا كل شيء |
| Bende korkmuştum önceleri sonra alışıyorsun. | Open Subtitles | في البداية لقد كنت خائفةً أيضاً لكن لاحقاً ستعتادين على ذلك |
| Fazla şişman olmaya alışıyorsun. | Open Subtitles | أن تعتاد على أن يكون وزنك زائدا أعلم أني كذلك |
| Hatta insanların seninle alay etmelerine bile alışıyorsun. | Open Subtitles | أو حتى تعتاد على أن يجعل الناس منك أضحوكة |
| Benim yaptığım kadar seyahat ettiğin zaman, başka yöne gitmeye alışıyorsun. | Open Subtitles | لا عندما تسافر كما أفعل تعتاد على التنقل والإستمرار |
| alışıyorsun. Böyle şeyler polislerin devamlı başına gelir. | Open Subtitles | تعتاد على الأمر، ذلك النوع من الأمور يحدث كثيراً مع رجال الشرطة |
| Evet, Mike ile beraberken devletin sağladığı olanaklardan yoksun olarak çalışmaya alışıyorsun. | Open Subtitles | أجل عندما تعلمين مع مايك ، سوف تعتادين على عمل بدون تجميل عمل الحكومة |
| Buraya o kadar çok alışıyorsun ki en küçük bir değişikliği bile fark ediyor insan. | Open Subtitles | عندما تعتادين على مكان أي تغيير بسيط يكون واضحاً. |
| Zamanla alışıyorsun. | Open Subtitles | حين تعتاد عليه |
| - Girince alışıyorsun. | Open Subtitles | -لا ، تعتاد عليها سريعاً يا أبى |
| Başta zordu, ancak alışıyorsun. | Open Subtitles | الأمر صعب في البداية لكنك تتعودين في النهاية |
| Arabistan'da çalışırken alışıyorsun, çünkü her yerdeler. | Open Subtitles | ستعتادين عليها في شبه الجزيرة. لوجودها في كل مكان |
| Çok müsrif birşey gibi ama söylemeliyim... bir kez denedinmi alışıyorsun. | Open Subtitles | ،بدا لي وكأنه نوع من الإسراف ..لكن يجب أن أخبركِ ،بمجرد تجربته لا يمكن العودة إلى الخلف |
| Şu "kendinizin patronu olun" işine cidden alışıyorsun. | Open Subtitles | بدأتِ تتعوّدين على كونكِمديرةنفسك. |
| Bütün dünyayı sekiz tane besili ren geyiğinin arkasında dolaştığın sürece üstüne fırlayan birkaç sıcak brownie'ye alışıyorsun. | Open Subtitles | سافر حول العالم خلف ثمانية غزلان كما أفعل أنا و ستعتاد على أن تصطدم بالأشياء البُنّيةِ الدافئة |
| Eğlenceli, güçlü bazen biraz fevri ama alışıyorsun. | Open Subtitles | هيمسلية, هيصلبة, كماتعلمين,تصاببالجنونأحياناً, لكنكِ ستتعودين على الأمر |