| Bakalım satın alım vaktinde olağan dışı bir hareketlilik var mıymış. | Open Subtitles | نرى لو كان هناك أيّ نشاط غير طبيعي بوقت عمليّة الشراء. |
| alım emirlerini farklı hesaplara yayarsan canın da yanmaz. | Open Subtitles | انشر طلبـات الشراء على أكثر من حساب مختلف |
| Üzgünüm ama aday alım işine son verdiğimizde belli etmedik mi? | Open Subtitles | أنا آسف، الم نكن واضحين عندما اوقفنا بروتوكولات التوظيف الخاصة بك؟ |
| Dolayısıyla cinsiyet ve ırk gözetilmeksizin işe alım bence kesinlikle iyi fikir. | TED | لذلك التوظيف بطريقة الجنس والعرق العمياء بالتأكيد تبدو جيدة بالنسبة لي. |
| alım satım işleri ve azgın taraftarlar yüzünden kaybedersin. | Open Subtitles | خسرنا رجالاً طيبين بسبب الصفقات والمشجعون الغاضبون |
| Bayan Benes, Peterman'in hesabından hatırı sayılır derecede alım yaptığınızı farkettim. | Open Subtitles | آنسة بينيس، لاحظت أنك تسجلين الكثير من المشتريات على حساب بيترمان. |
| Bu e-maili geçen sene Colosseum'un işe alım müdüründen almadınız mı? | Open Subtitles | هل تلقيت هذا البريد الإلكتروني من شعبة التجنيد العام الماضي؟ |
| 20. yüzyılda oluşturduğumuz iş alım sistemleri başarısız oluyor ve inanılmaz potansiyele sahip insanları kaçırmamıze sebep oluyor. | TED | أنظمة توظيف القرن 20 فاشلة وتفوّت على الشركات أناسًا بإمكانات لا تصدق. |
| İşi de illegal yollardan silah alım satımıydı. | Open Subtitles | الذي، في حالتِه، كَانَ يَشتري وبيع أسلحةِ غير شرعيةِ. |
| New York'taki bilgisayara alım ya da satış talimatı verebilmek için. | Open Subtitles | لوضع أمر الشراء أو البيع في حاسوب نيويورك |
| Bu alım emirleriyle de bankanızı istediğim kadar ödetmeye devam edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني جعل بنككم يشتري ويواصل الشراء , بقدر ما أشاء |
| alım ve ithalat. Denize açılan iki önemli şey. | Open Subtitles | الشراء والاستيراد نقطتي القمة خارج البحر |
| alım işleminin tüm yönlerini incelemek için gücü olan bir heyet. | Open Subtitles | مع القدرة على النظر في جميع جوانب عمليّة الشراء |
| Bu yollardaki trafik de işe alım politikaları ve bu yoldan geçen diğer uygulamalar. | TED | ثم إن السير فى هذه الطرق سيكون بمثابة سياسات التوظيف وغير ذلك من الممارسات التى نهجت هذا النهج. |
| Eyalet Savcılığındaki ayrıcalıklı işe alım ve terfiler hakkında. | Open Subtitles | أنك متحيز في التوظيف والترقية في مكتب نيابة الولاية؟ |
| Bu kuruluş hakkındaki ayrıntılar New York Polis Teşkilatı işe alım yazısına ve internet sitesine dahil edilmeli. | Open Subtitles | تفاصيل حول هذه المنظمة يجب أن تندرج في مواد التوظيف لأقسام شرطة نيو يورك |
| Personel alım işine odaklanmam gerek. Beni yavaş yavaş yıpratmaya başlıyor. | Open Subtitles | ينبغي أن أقوم بالتركيز على التوظيف لقد بدأ في الانخفاض |
| Bu iki tarih arasında yapılan alım satımlara MHU fazlasıyla ilgili davranıyor. | Open Subtitles | الصفقات التي ظهرت بين هاذين التاريخين. هما التاريخان اللذان يهمان سلطة الخدمات المالية. |
| Walden bu düğünün sadece bir alım satım işlemi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول الدن هذا العرس هو الصفقات التجارية أأ فقط. |
| Belki de gelecek ekim sezonu için alım hakkında biraz konuşuruz. | Open Subtitles | ربما يمكننا التكلم حول بعض المشتريات اللازمة للموسم القادم |
| Ertesi gün işe alım görevlisine gitseydim. | Open Subtitles | في حال إذا ذهبت أنا إلى مكتب التجنيد في اليوم التالي. |
| Hedefler, lider yetiştirmek için daha yaratıcı düşünmelerini ve yeni işe alım alanları açmalarını sağladı. | TED | جعلتهم هذه الأهداف يفكرون بشكلٍ خلاق حول تنمية القادة والسعي وراء توظيف مجموعات جديدة. |
| Demek istediğim, bu günlerde daha çok alım ve satım kampanyalarıyla uğraşıyorum. | Open Subtitles | أعني ، في هذه الأيام أهتم أكثر بقليل بشراء وبيع الشركات |
| Bu anlatıda apaçık bir şekilde eksik olan şey, iktidar ve sermayenin rolü ve bu iktidar ve sermayenin, alım satım işlemlerini ve piyasaların kurallarını ve yapısını değiştirmek için en baştan nasıl kullanılabileceğidir. | TED | ما هو مفقود بشكل صارخ من هذه الرواية هو دور السلطة والرأسمالية، وكيف أن السلطة والرأسمالية يمكن إستخدامهما لتغيير القواعد وهيكل المعاملات والأسواق من الأساس. |
| Birisi müşterileri isteseler de istemeseler de Tritak'te pozisyon almaya itiyorsa alım satım merdiveninin bir sonraki basamağında o var. | Open Subtitles | إن كان هُناك من يضع العملاء في "تريتاك"، سواء أرادواْ أم لا، فإنّه الدرجة التّالية في سلّم السمسرة. |