| Tamam, burada, Al bunu, diğerinden kurtul seni takip etme ihtimaline karşı. | Open Subtitles | حسنٌ، تفضل. خذ هذا تخلّص من الهاتف الآخر في حال كانوا يتعقبونك |
| - Kendine gel, genç adam, kafanı kullan! Al bunu. Emeklerin için bir ödül. | Open Subtitles | الان, احسن التصرف, ايه الولد الصغير استعمل عقلك هاك, خذ هذا شيء بسيط لاظهار امتنانا لجهودك انت فقط يمكنك فعلها |
| Baban hayatımı kurtarmıştı. Al bunu, seni Amerika'ya ben götüreceğim. | Open Subtitles | لقد انقذ ابوك حياتي خذ هذه , سآخذك الى امريكا |
| DH: Al bunu da -- BF: Evet, bir tane daha geliyor. | TED | دان هولزمان : خذ هذه ..باري فريدمان : واحدة اخرى ايضا |
| Al bunu. Işığa yöneleceklerdir, ama bu olmadan da hiçbir şeyi göremezsin. | Open Subtitles | خذي هذا,إنه مصباح ولن تتمكنو من الرؤية بدونه |
| Ama ben yoruldum, oğlum. Lütfen Al bunu. | Open Subtitles | ولكني تعبت يا ولدي من فضلك خذه |
| Holly, yarın korkunç olacak. Değil mi canım? Al bunu. | Open Subtitles | هولي غداً سيكون يوم رائع ، خذي هذه أنت تحتاجينها |
| Al bunu, böylece tanrınla biraz daha değerli zaman geçirmiş olursun. | Open Subtitles | خذيه لكي يعطيك المزيد من الوقت الثمين مع إلهك |
| Al bunu. Sağol. | Open Subtitles | واحد ، إثنان ، ثلاثة ، أربعة ، خمسة خذ هذا |
| Dinle. Al bunu, şuraya koy, sonra al sana gerçek HGH (İnsan Büyüme Hormonu). | Open Subtitles | اسمع، خذ هذا وضع منه القليل هنا وستحصل على هرمون النمو الحقيقي. |
| Al bunu.Bir süre burada kalabilirsin. | Open Subtitles | خذ هذا ، يمكنك البقاء هنا لفترة من الوقت |
| Telefonu al. Bunu sadece ben arayabilirim ve arayacağım. | Open Subtitles | خذ هذا الهاتف أنا فقط من أستطيع الاتصال به وسأفعل |
| İşte, Al bunu. Dağlarda giderken soğuk olacak. | Open Subtitles | خذ هذا فستكون بردا فوق هذه الجبال |
| Bulabildiğim tek şey bu. Al bunu. Ve bunu. | Open Subtitles | آسف سيدي هذا كل ما عثرت عليه ، خذ هذه وهذه |
| Owens'a düşüneceğimi söyle. Al bunu. | Open Subtitles | اخبر أووينز انني اعدت النظر في عرضة , خذ هذه |
| Böylece özel kuvvetler daha kolay sızabilirler. Al. Bunu kulağına yerleştir. | Open Subtitles | خذ هذه ضعها فى اذنك وهكذا ستسسطيع سماعى عن بعد |
| Al bunu. Yol ayrımına gelindiğinde, babam hep "içgüdülerinle hareket et," derdi. | Open Subtitles | خذي هذا عند ملتقى الطرق أبي كام مولعا بقول |
| - Al bunu. Kardeşim olduğun için iltimas geçiyorum. | Open Subtitles | خذي هذا لأنكِ أختيّ الصـغري ، أعطيكِ هذا |
| Al bunu ve git buradan. | Open Subtitles | خذه وارحل من هنا |
| Al bunu. Fazla bir şey değil. Ama İngiltere'ye kadar beş parasız gidemezsin. | Open Subtitles | خذي هذه يا عزيزتي، إنها ليست كثيراً ولكن لا يمكنكم السفر إلى إنجلترا بدون مال |
| Bu senin geçmişin, gerçek geçmişin. Al bunu. | Open Subtitles | هذا ماضيك، ماضيك الحقيقي، خذيه |
| - Al bunu. | Open Subtitles | وهي تشير بعلامات للأوقات التي نحبها خذها |
| Al bunu ve öğret ona, istediği her kadına dokunamayacağını görsün. | Open Subtitles | خذى هذا وعلميه أنه لا يمكنه أن يلمس كل إمرأة يريدها |
| Eger durmazsan gözlerini oyacagim. Evet kizim. Al bunu. | Open Subtitles | هيّا عزيزتي خذيها إنّها عصا سحريّة صغيرة من أجلك |
| Gitmem gerek. Al bunu. Bir daha görüşmemiz iyi bir fikir değil. | Open Subtitles | يجب أن أذهب.خُذ هذا.من المحتمل أنها ليست فكرة جيدة لكلينا أن نتقابل بعد الآن |
| Al bunu. | Open Subtitles | خُذْ هذا. |
| Apostis, Al bunu. | Open Subtitles | أبوستس خذ ذلك الشيء |
| Onu ben hallederim. Sen şuradakine git. Al bunu! | Open Subtitles | سأتولّى أمر هذا ، ثمّة آخر هناك، خذ هذهِ ، أذهب ، أذهب ، أذهب! |
| Al bunu. | Open Subtitles | هنا. خد هذا |
| Al bunu. Ve arkadaşını bul! | Open Subtitles | خُذْه, وإكتشفمكانصديقتك! |