| alabalık yemek için ya deniz ya da akarsu kenarına gitmeli. | Open Subtitles | علي أن أكون بجوار البحر أو بخار لأتناول سمك السلمون المرقط. |
| Bu koyda beş kilo kadar çeken... bir alabalık yaşıyor. | Open Subtitles | هنالك سمك السلمون في هذه المنطقة وزنه تقريباً 10 باوندات |
| Şimdi de şurayı oku bakayım. "alabalık avlamak için, balık boyunun en az...." | Open Subtitles | عند صيد سمك السلمون المرقط يَجِبُ أَنْ يكونَ الحد الادنى لطوله |
| Ayılarla dolu bir nehirde hayatı için savaşan gey bir alabalık gibiyim. | Open Subtitles | كأنّي سمكة سلمون شاذّة أكافح لأحافظ على حياتي في نهرٍ من الدببة. |
| Cumartesiye kadar dönmeyeceğim. Ama Pazar olursa taze alabalık getiririm. | Open Subtitles | لن أعود قبل يوم السبت، لكن إن جعلتموه يوم الأحد، فسأحضر سلمون طازج |
| Savaştan önce alabalık çiftliğim vardı, biliyor musun? | Open Subtitles | مهلا، هل تعلم أن لدي مزرعة تراوت قبل الحرب؟ |
| Ve hayır, teşekkürler. alabalık istemiyorum, bininci kez. | Open Subtitles | و شكرا وأقولها للمرة الألف أنا لا أكل السلامون |
| Missoula, Montana'da alabalık nehirlerinin kesişme noktasında yaşardık. | Open Subtitles | كنانعيشفى تقاطععظيمحيث سمك السلمون المرقط فى نهرى ميسولا ومونتانا |
| Ona göre, tüm iyi şeyler, ki buna ebedi kurtuluş ve alabalık da dahildi, Tanrı'nın lütfuydu. | Open Subtitles | عشر له كل الأشياء الجيدة،وكذلك سمك السلمون المرقط ، وتأتي بالنعمه الابديه |
| Teşekkürler merhametli şiir ve alabalık profesörü. | Open Subtitles | شكرا لك يا أستاذ يا مزيج من الشعر وسمك السلمون المرقط |
| Yakında bir gün, alabalık çiftliğini ve içindeki tüm oyun konsollarını yok edeceğiz. | Open Subtitles | ..يوما ما سندمّر مزرعة السلمون .وكل أجربة الألعاب بالداخل |
| Şu an önümde alabalık biçiminde ve boyunda, bir balık duruyor. | Open Subtitles | ما رأيته أمامي كان سمكة بشكل وحجم سمك السلمون |
| Şu an önümde alabalık biçiminde ve boyunda, bir balık duruyor. | Open Subtitles | ما رأيته أمامي كان سمكة بشكل وحجم سمك السلمون |
| Bırak şimdi nezaketi, seni yaşlı alabalık. | Open Subtitles | تبا لآداب السلوك. يا سمكة السلمون العجوز. |
| Ben de gittim iki tane alabalık aldım ve onları gizlice tekneye koydum. | Open Subtitles | إذاً، ذهبت للخارج وإشتريت سمك سلمون كبير وسللتهم إلى القارب |
| Sonunda Jenkins bu öküz gibi alabalığa kancayı taktı, ama alabalık çıldırıyor, teknede bir o yandan bir o yana zıplıyor falan. | Open Subtitles | جانكينز إصطاد سمكة سلمون طولها 6 أقدام وكانت مفزوعة تتخبط داخل المركب |
| "Bir alabalık olacağım ve yüzerek senden kaçacağım." Bak. | Open Subtitles | سأغدو سمكة سلمون مرقـّط وأسبح بعيداً عنك. |
| ıki saatten kısa sürede sekiz kaya balığı, 12 tane de alabalık çektim. | Open Subtitles | اصطدت 8 أسماك بنية و12 سمكة ملونة خلال ما يقل عن ساعتين. |
| Neden karavanın içinde bir alabalık var? | Open Subtitles | لماذا جلبت تراوت قوس قزح إلى المقطورة ؟ |
| Bu susamurları alabalık avlarlar. | Open Subtitles | كلاب الماء هذه أمسكت سمك السلامون |
| Ağzı bozulmuş alabalık sütü gibi kokuyor | Open Subtitles | رائحة فمه تشبه حليب التراوت المتعفن |
| Alicia, somon mu alabalık mı alacaktın? | Open Subtitles | - (إليشا) ذكريني, هل كان طلبك الـ(سامون) أم الـ(ترالت)؟ |