| Formu imzalayıp cesedi alabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أخذ الجثة بعد أن يوقعوا علي بعض الأوراق |
| - Meuse'u geçerlerse dönüp Liege'i alabilirler. | Open Subtitles | إذا عبروا ميوس فإنهم يمكنهم أن يعودوا الى كورك وهناك مخزن هائل من الذخيرة |
| Hırsızlar ve yağmacılar sadece görebildikleri şeyleri alabilirler. | Open Subtitles | اللصوص و الناهبون سيأخذون فقط ما يستطيعون رؤيته |
| Gözlerimden yaşlar akarken kendi kendime dedim ki "her şeyimi alabilirler ama gülüşümü alamazlar." | Open Subtitles | وخلال دموعي قلت لنفسي يمكنهم أن يأخذوا كل شيء لكن لا يمكنهم أن يأخذوا ابتسامتك |
| Çünkü bizim şubenin satın alma ödeneğinde yalnız 908 dolar kalmış onlar ise Sam Amcadan her istediklerini alabilirler. | Open Subtitles | لأن إدارتنا لاتملك سوى 908 دولار للقيام بعمليات الشراء بينما هم يستطيعون الحصول على المبلغ الذي يريدونه ،، مرحبا |
| Elektrik gibi temel kamu hizmetlerini alabilirler. | TED | يمكنهم الحصول على المرافق الأساسية مثل الكهرباء. |
| Olayları çok çabuk ele alabilirler. | Open Subtitles | يمكنهم ان يأخذوا زمام الأمور بيدهم بكل سهولة |
| - Köpekler o şeylerin kokusunu alabilirler. | Open Subtitles | -من الممكن أن تشمّ الكلاب رائحة تلك الأشياء |
| 758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
| 758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler. | Open Subtitles | المسافرون على الرحلة 758 من (دينيفر) يمكنهم أخذ حقائبهم من صالة 2 |
| Çok fazla değil. İfademi yarın alabilirler. | Open Subtitles | ليس كثيراً، يمكنهم أخذ شهادتي غداً |
| Diğer insanlar, zamanımı da ödünç alabilirler. | Open Subtitles | الناس الآخرون يمكنهم أن يستعيروا وقتي أيضا |
| İnsanların posta kutusu kiralama nedeni budur böylece postalarını alabilirler. | Open Subtitles | لهذا السبب الناس عندها صناديق بريد لذلك يمكنهم أن يحصلوا على بريدهم |
| Amy, eğer birine çarparsan evimi bile alabilirler. | Open Subtitles | (إيمي) لو صدمتِ أحداً ربما سيأخذون منزلي |
| Benden daha fazla ne alabilirler? | Open Subtitles | ماذا سيأخذون مني أكثر من هذا؟ |
| Doktorluğumu alabilirler. | Open Subtitles | يستطيعون أن يأخذوا مني ترخيصي للعمل يستطيعون أن يأخذوا مني ممارستي للمهنة |
| Birçok şeyini alabilirler ama ikinizin arasındaki şeyi almalarının imkânı yok. | Open Subtitles | يستطيعون أن يأخذوا كثيرا من الأمور لكنهم لا يستطيعون أبدا أن ياخذوا ما لديكم. |
| Teçhizatı, garajı, evi alabilirler. | Open Subtitles | يستطيعون الحصول على الأدوات والكراج والبيت |
| Eğer seni daha iyi hissettirecekse, kamyonumu da alabilirler. | Open Subtitles | كما يستطيعون الحصول على الشاحنة إذا كنت ستشعر أحسن |
| Harika! Hayatımı alabilirler. İpimi koparıp gerçek hayata kaçmak istiyorum. | Open Subtitles | عظيم ، يمكنهم الحصول على حياتى ايضاً انا اريد الهروب و الانضمام الى الحياه الحقيقيه |
| Ve insanlar istediklerini alabilirler, değil mi? | Open Subtitles | والناس يمكنهم الحصول على مايريدونه , صحيح؟ |
| Elimizden hayatımızı alabilirler ama onurumuzu asla! | Open Subtitles | ولكنهم أوغاد لهم مكانة رفيعة يمكنهم ان يأخذوا حياتنا لكن لن يأخذوا شرفنا |
| Connor, pencereden uzaklaş. Camdan kokunu alabilirler. | Open Subtitles | كونر) ابتعد عن النافذة) يمكنهم ان يشموك من خلال الزجاج |
| Karaciğer veya böbrek yetmezliğinin kokusunu alabilirler. | Open Subtitles | -ويمكنها أن تشمّ فشل الكبد أو الكلية -تماماً |