| Enerji sinyalini Alaska'daki telsizler bile çekiyordur. | Open Subtitles | لا بد أنهم جلبوك عبر اجهزة ارسال في ألاسكا |
| Alaska'daki kimseyle konuşmamışlar-- | Open Subtitles | والمشاركين فيما يدعى نقرير تروبرجيت لم يتحدثوا إلى شهود عيان في ألاسكا |
| - Alaska'daki çalıştığı Petrol şirketi onun adını da hiç duymamış. | Open Subtitles | شركة النفط التي كان يفترض أنه يعمل لصالحها في ألاسكا لم تسمع به قط كذلك |
| Bu kare, Alaska'daki Columbia Buzulu'nda çekildi. | TED | نحن الآن في الأنهار الجليدية الكولومبية في ألاسكا . |
| Tam olarak bir saat önce, Wainright Alaska'daki arkadaşınız Alan Melvin de aynı iki fotoğrafı seçti. | Open Subtitles | منذ ساعة تماماً صديقك آلان مالفين فى ألاسكا أشار إلى نفس الصور .. |
| Steller'lar, Alaska'daki balık kartalları gibi, Somon balıklarını avlıyorlar. | Open Subtitles | هنا عقبان ستيلر تبحث عن نتاج السلمون كما تفعل العقبان الصلعاء فى ألاسكا |
| Diyelim ki Alaska'daki veya Yeni Zelanda'nın karlı dağlarındaki bir insan İslam'ı seçmiş olsun. | Open Subtitles | ...أن لو أعتنق شخص الإسلام في ألاسكا ...أو في الأعالي المثلجة من نيوزلاندا |
| Burası kesinlikle Alaska'daki evimizden daha iyi. | Open Subtitles | في الواقع هذا افضل من منزلي في ألاسكا |
| Tıpkı Alaska'daki aceleci kararların gibi. | Open Subtitles | "مثلما فعلتٍ في "ألاسكا كانت قرارتك متهورة |
| Alaska'daki günlerimiz hakkında. | Open Subtitles | (نعم ، إنها عنا و عن وققتنا معاً في (ألاسكا |
| Alaska'daki şehir gibi mi? | Open Subtitles | كالمدينة في ألاسكا. |
| Bayan Grant ile ilgili garip olan şey birden bire Alaska'daki köpek kızağı yarışlarına gitmek için gönüllü olması. | Open Subtitles | الغريب أن الآنسة (غرانت) تطوعت لتغطية سباق الكلاب في (ألاسكا) |
| Ondan bir yıl sonra da bu sözde yumurtaların ilk parçaları Alaska'daki sondaj tesisimizin yakınlarındaki bir meteorda bulundu. | Open Subtitles | وبعد ذلك الأمر بعام أول شظايا مثل تلك المسماه بـ"البيضة" وجدناها داخل نيزك بالقرب من موقع الحفر خاصتنا في (ألاسكا) |