| Birden uçağım alev aldı. Yerden 5 km yüksekteydim. | Open Subtitles | فجأه لاحظت انى احترق وكنت على ارتفاع خمسه كم عن الارض |
| dedi. Bir anda alev aldı ve döndü, ve şuna benzedi. | TED | فقد اشتعل فقط وإلتفت إلينا وقد كان يبدو هكذا |
| Araç alev aldı ve bu adam bir çubukla onu öldürdü. | Open Subtitles | إشتعل الحريق وهذا الرجل أخذ الأنبوب وقتله |
| Ve birden, gözlerimi diktiğim nokta alev aldı. | Open Subtitles | وفجأة إشتعلت النيران في البقعة التي كنت أنظر إليها |
| Canlı canlı yanıyorum. Evet, tüm vücudum alev aldı. | Open Subtitles | أحلم بأنه يتم حرقي و أنا على قيد الحياة أجل , جسدي كله يشتعل بالنيران |
| Kaybolduk ve teknemiz alev aldı. | Open Subtitles | تُهنا وشبّت النيران في مركبتنا |
| Ambalaj kâğıdı alev aldı. | Open Subtitles | و شب الحريق في ورق الهدايا |
| Roy! Kıçım alev aldı. | Open Subtitles | تمت عملية الترجمة بواسطة احمد سعد حلمى |
| Eserim üzerinde çalışıyordum. Birden alev aldı. Çok korktum. | Open Subtitles | كنتُ أعمل على قطعتي الفنيّة بموقد اللحام وشبّت فيها النار، كنتُ خائفة جدّاً |
| İkinci motorum alev aldı çok hızlı geliyorum. | Open Subtitles | يا إلهي, لقد احترق المحرك الثاني أنا قادم بسرعة |
| Bir kez kolum alev aldı... | Open Subtitles | ذات مرة احترق كمى |
| - alev aldı amına koyayım! | Open Subtitles | لقد احترق - حتى السوفتوير السيء - |
| Korkunçtu, tamam mı? Sergiden ayrıldığımız anda taksi alev aldı. | Open Subtitles | لقد كان الامر بشعاً بمجرد ما ان تركنا المعرض, اشتعل التكسى |
| Ana yeraltı gaz hattı delindi. alev aldı. | Open Subtitles | خط الغاز الرئيس تحت الأرضي فجّرَ,و اشتعل. |
| Yerler sallandı. Hava alev aldı. | Open Subtitles | الأرض إهتزت والهواء إشتعل |
| Ve sonra her şey alev aldı. | Open Subtitles | وبعد ذلك كلّ شيء إشتعل. |
| Tava alev aldı. Ev sahibim beni öldürecek. | Open Subtitles | طبقي إشتعلت فيه النيران المالكة ستقتلني |
| Yani bebek arabası geldiğimizde alev aldı. Freddie'yi daha yakına çekti. | Open Subtitles | حسنا، العربة إشتعلت نار عندما وصلنا فريدي) سيكون فقط القريب منها) |
| Benzin deposunun çevresindeki alan alev aldı. | Open Subtitles | المكان الذي يحيط بخزان الوقود يشتعل. |
| - alev aldı! | Open Subtitles | ويلاه ، إنه يشتعل |
| Kaybolduk ve teknemiz alev aldı. | Open Subtitles | تُهنا وشبّت النيران في مركبتنا. |
| Ambalaj kâğıdı alev aldı. | Open Subtitles | و شب الحريق في ورق الهدايا |
| Roy! Kıçım alev aldı. | Open Subtitles | تمت عملية الترجمة بواسطة احمد سعد حلمى |
| Eserim üzerinde çalışıyordum. Birden alev aldı. | Open Subtitles | كنتُ أعمل على قطعتي الفنيّة بموقد اللحام وشبّت فيها النار، كنتُ خائفة جدّاً |