| Biliyorsun, deneyimli bir oyuncuyum. Guinevere'i oynadığımda, aldığım alkışları duymalıydın. | Open Subtitles | أنا ممثله بارعة لو تعلمون كان يجب عليك سماع التصفيق |
| Sanırım bu alkışları seninle çalışmış olan 350 gazeteciye göndereceksin değil mi? | TED | أعتقدُ أنك سترسل هذا التصفيق إلى 350 صحفياً الذين عملوا معك، أليس كذلك؟ |
| Özür dilerim, alkışları duyunca kendimi kaptırmışım. | Open Subtitles | عذرا يجب ان اجلس بعيدا مع كل هذا التصفيق و الصياح |
| İş arkadaşımız ve dostumuz Özel Ajan Grant MacLaren için alkışları alalım. | Open Subtitles | لكن كفانا حديثاً عن لعبة "للإسكواش". صفقوا لزميلنا وصديقنا، |
| Lütfen alkışları sona saklayın. | Open Subtitles | أرجوكم إدخروا تصفيقكم لحين الإنتهاء |
| Kalabalığa doğru el sallarken yükselen coşkulu alkışları duyabilirsiniz! | Open Subtitles | هو الآن يلَّوح للجماهير بيده ويمكنكم سماع الهتافات المدَّوية |
| alkışları, halkın neşeli seslerini, ...ve ellerin birbirine çarpıştığını duyduğumda, ...biliyorum ki onlar aslında başka bir adam için yapılıyor. | Open Subtitles | وعندما أسمع التصفيق وهتافات المشاهدين ,والأيادي التي تصفق اعلم انها تحيي رجل اخر |
| Hadi ama, daha iyisini yapabilirsiniz. alkışları duyayım! | Open Subtitles | هيا,يمكنكم أن تفعلوا أفضل من ذلك إسمعوني التصفيق |
| Evet, evet, Bayan Jefferson için alkışları duyalım, ve Bayan Gonzales. | Open Subtitles | نعم , لنسمع التصفيق للانسة جيفرسون والانسة غونزاليس |
| Kulaklarımız, etrafımızdaki havadaki titreşimlerin kakofonisini, alkışları, muslukları, iç çekmeleri ve sinekleri birbirinden ayıran hassas şekilde ayarlanmış elektriksel impulslara dönüştüren ince ayarlı bir biyolojik makine parçasını içine alır. | TED | تتضمن آذاننا آلة بيولوجية مضبوطة بعناية تحول نشاز الاهتزازات في الهواء من حولنا إلى نبضات كهربائية مضبوطة بدقة تميّز بين التصفيق والدق والآهات والذباب. |
| alkışları duymuyor musunuz? | Open Subtitles | إرفع الستاره ألا تسمع كل هذا التصفيق ؟ |
| alkışları duymak istiyor olmalı. | Open Subtitles | من المفروض انه يبحث عن التصفيق |
| Bir eşleşme bulana dek, alkışları beklet. | Open Subtitles | أوقفي التصفيق حتى نحصل على تطابق |
| Hadi bakalım çocuklar, o alkışları yanımda bize yardımcı olması için getirdiğim arkadaşım için de duyalım. | Open Subtitles | حسناً، يا أطفال، لمَ لا نبقي ... ذلك التصفيق مستمر لـ صديق عزيز لي أحضرته معي ليساعدنا؟ |
| Podyumdan inerken alkışları dinledim. | Open Subtitles | فيما كنت أهبط من المنصة، آه... استمعت إلى ذلك التصفيق. |
| (Alkış) Bu alkışları aslında Avelile ile ilgilenen doktorlar ve hemşireler hakediyor. | TED | (تصفيق) ان هذا التصفيق في الحقيقة هو من حق الاطباء والممرضين الذين إعتنوا ب أيفيلي |
| Finn'in oyun kuruculuğuna geri döndüğünü ve Titanlar'a bu sezonun ikinci maçında kazanma yolunda öncülük ettiği için alkışları görelim. | Open Subtitles | صفقوا لـ(فين) لرجوعه الى منصب المحور وقيادة فريق (الجبابرة) للفوز |
| Ve gerçek şu ki biz bu ödülü hak etmiyoruz ve ben bu alkışları hak etmiyorum. | Open Subtitles | ... و الحقيقة أننا لا نستحق هذه المنحة و أن لا أستحق تصفيقكم ... |
| Sanırım hepiniz Andy Kaufman'ın aldığı, daha doğrusu alamadığı alkışları duyuyorsunuz. | Open Subtitles | بامكانكم سماع الحفاوة, أو عدم وجود مشجع لـ(آندي كوفمان) الهتافات تحولت الى سخرية |
| Evet, alkışları Amerika İzcileri için alalım. | Open Subtitles | حسناً ، لنسمع تحية منأجلالكشافةالصغارلأمريكا. |
| Louie C.K. için alkışları duyalım! Hadi, bir alkış alayım. Louie C.K.! | Open Subtitles | حسناً تصفيق حار لـ(لوي سي كي) هيا (هيا صفقوا له (لوي سي كي |
| Bir numaranın alkışları, bir nolu dansçı. | Open Subtitles | دعونا نسمعها لرقم واحد، الراقص رقم واحد حسناً ، حسناً. |