| Her sabah 30 dakika sıcak duş almıyorlar. | TED | لا يأخذون حمامًا ساخنًا لمدة 30 دقيقة كل صباح. |
| İşimi yapıyorum sadece. Ama öteki doktorlar işi senin kadar ciddiye almıyorlar. | Open Subtitles | لكن الأطباء الآخرون لا يأخذون الأمر بهذه الجدية |
| Eğer tek bir kadınsanız, içeri almıyorlar. Bir erkek tarafından eşlik edilmeniz gerekiyor. | TED | فهم لن يسمحون لكي بالدخول إن كنت بمفردك، يجب عليك أن تكوني بصحبة رجل. |
| Peki o aptal mankafalar neden beni boktan kulüplerine almıyorlar? | Open Subtitles | لماذا لا يسمحون لي أولئك الحمقى بالإنضمام لمنظمتهم؟ |
| 20 dakika geç kaldın diye oğlunu elinden almıyorlar. | Open Subtitles | لن يأخذوا طفلك منك لتأخرك عنه 20 دقيقة |
| İşin garibi, Summerholt bir araştırma tesisi. Hasta almıyorlar. | Open Subtitles | الغريب أن (سمرهولت) هو مركز أبحاث، وهو لا يقبلوا المرضى |
| Bizi ciddiye almıyorlar. Alay konusuyuz. | Open Subtitles | انهم لا يأخذوني على محمل الجد،نحن اضحوكة |
| İnsanlar ilaçlarını samimi komşu eczalerinden almıyorlar. | Open Subtitles | الناس لا يحصلون على أدويتهم من الصيدلي المجاور الودود بعد الآن |
| Hayır, bir şey yokmuş. Bizi hiçbir şekilde ciddiye aldıklarını sanmıyorum. - Elbette almıyorlar. | Open Subtitles | لا, لا أظنه يأخذون الموضوع بمحمل الجدية على الإطلاق يا صاح |
| Eski dronlar yeni komuta gemisinden emir almıyorlar. | Open Subtitles | إنهم لا يأخذون اوامر من سفينه القياده الثانيه |
| Haklıydınız Bay Başkan. Bu işi ciddiye almıyorlar. | Open Subtitles | كنت محق، سيدي الرئيس إنهم لا يأخذون هذا على محمل الجد |
| İşte bu yüzden insanlar hala çizgi romanları ciddiye almıyorlar. | Open Subtitles | لهذا السبب الناس لا يأخذون الكتب المصوّرة بشكل جدي |
| Homoları almıyorlar askere. | Open Subtitles | لنقل انك شاذ جنسي لا يأخذون الشواذ |
| Anne, havuza yanımızda yetişkin olmadan almıyorlar. Ne yapacağız? | Open Subtitles | أمي لا يسمحون لنا بدخول المسبح بدون بالغ |
| -Ne? Siyahları içeri almıyorlar mı? | Open Subtitles | إذا ماذا، ألا يسمحون بدخول السود للمبنى ؟ |
| Ruslar kordon çektiler. Kimseyi içeri almıyorlar. | Open Subtitles | الروس قاموا بتطوييق المكان، لا يسمحون لأحد بالدخول |
| Sınır aşmaktan zevk almıyorlar. | Open Subtitles | لن يأخذوا أي بهجة في الأثم |
| Neden sadece parayı almıyorlar? | Open Subtitles | لمَ لم يأخذوا المال؟ |
| Paranı almıyorlar. | Open Subtitles | لن يأخذوا مالك |
| Sadece kimseyi almıyorlar. | Open Subtitles | أنهم لن يقبلوا اى شخص |
| almıyorlar. | Open Subtitles | لم يقبلوا بأن يأخذوهم |
| Yani seni almıyorlar. | Open Subtitles | أذاً لم يقبلوا بك ؟ |
| Sadece insanlar beni ciddiye almıyorlar. | Open Subtitles | {\cHFF0000}لو بإمكان البشر فقط أن يأخذوني على محمل الجد ... |
| Sağlık hizmeti almıyorlar, eğitim görmüyorlar. | Open Subtitles | أنهم لا يحصلون على رعاية صحية, و لا يحصلون على تعليم, |