| Bunu net bir mesaj olarak düşünün. Artık sizden emir almıyorum. | Open Subtitles | إعتبر هذا رسالة واضحة أنا لا آخذ أوامر منك بعد الأن |
| Ahlaki olmayan bir şey yapmış olabilirim. Puronu aldım ama davanı almıyorum. | Open Subtitles | لقد أخذت سيجارك و لكنى لن آخذ قضيتك ، لا يمكننى |
| Ama yeni hiçbir şey satın almıyorum. | TED | ولكن في الحقيقة انا لا أشتري أي من الملابس الجديدة |
| Ne dediğini duydum. Sadece emirleri senden almıyorum. | Open Subtitles | سمعتُ ما قلتَه، إلاّ أننّي لا أتلقى الأوامر منك |
| Ama beni şaşırtan, köpeği arkada bırakırken "Köpeği almıyorum" demesiydi. | Open Subtitles | ما أذهلني هي الطريقة وقالت " أنا لا أخذ الكلب" |
| Fazla beklentim yok. Fazla vermiyorum. Fazla almıyorum. | Open Subtitles | لا أنتظر الكثير، أمنح الكثير و لا آخذ الكثير. |
| -Ona bu fırsatı vermeden halledebiliriz Bu senin sorunun ve ben bu işten hiç zevk almıyorum | Open Subtitles | هذه هى مشكلتك أنت أنا لن آخذ هذه القذارة عندى |
| Bu takılmanı bir hakaret olarak almıyorum ancak uyum sağlayarak kendimi göstereceğim. | Open Subtitles | لن آخذ افتراضك كإهانه و لكن تبريرا لقدرتي على الاندماج |
| İhtiyacım olandan fazlasını almıyorum. Çıkmadan önce cüzdanımı uzatır mısın? | Open Subtitles | أنا لا آخذ إلا قدر استطاعتي قبل أن تذهبي, هلّا أعطيتني حقيبتي؟ |
| Öyle bir Tanrı'dan emir almıyorum. Ben bundan çok daha iyiyim. | Open Subtitles | أنا لا آخذ الأوامر من الرب أنا أفعل ما هو أفضل من ذلك |
| - Artık politikacıları ciddiye almıyorum. | Open Subtitles | انا لا آخذ السياسين على محمل الجد لماذا؟ |
| Benim sırtımdan zengin olmayı bekleme. almıyorum çünkü. - Sana olanları konuşmayacak mıyız, Peg? | Open Subtitles | حسناً لا تتوقعي أن تثري مني لا أشتري هذه الأشياء |
| Dur, arabayı satın almıyorum. Sadece borcumu ödemek istiyorum, hepsi bu. | Open Subtitles | لا لا أريد أن أشتري سيارة الأجرة يا صاحبي أريد أن أدفع الأجرة فقط |
| Ben de ağzıma almadığım sikler için övgü almıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أتلقى أي معروف من القضيب الذي لم أمصه |
| Her durumda, bu ihtimali almıyorum. | Open Subtitles | وفي كلتا الحالتين ، أنا لا أخذ تلك الفرصة. |
| Giyecek ödeneği almıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أحصل على مصروف بدلات رسمية , وأقترح أن تعوضني |
| Bu parayı almıyorum, Alvin. | Open Subtitles | لن آخذه يا آلفين. |
| HK.İlaçlarımı bir süredir almıyorum çünkü performansımı düşürüyorlar. | Open Subtitles | لدى تضخم بالقلب و لم أتعاطى العلاج لأنه كان يقلل من جهدى فى المباريات |
| Öğrenci almıyorum. Üstelik, seyahatteyiz! | Open Subtitles | أنا لا أقبل التلاميذ، كما أنني في منتصف رحلة |
| Büyük olması daha iyi. Farkını almıyorum. | Open Subtitles | الصور الكبيرة أفضل لن أخذ منكِ مال إضافي |
| İyi yerden girdin tatlım ama hiçbir şey almıyorum. | Open Subtitles | إنها لحركة جميلة منكِ لكنني لن اشتري شيئاً |
| Ve bundan sonra neler yapacağımla ilgili direktifleri bir dilekçeden almıyorum. | Open Subtitles | و ايضا, انا لا اخذ تعليماتي من عريضة |
| Bildiğim kadarıyla, hapishane satın almıyorum. | Open Subtitles | على حد علمي انا لا لا اشتري سجن |
| Aman be. - Bu iş için yeterince para almıyorum. | Open Subtitles | إنّي لا أتلقّى أجرًا كافيًا على هذا الهراء. |
| -"Gazetecilik ahlakını" almıyorum. | Open Subtitles | اخلاق الصحافة هي التي تعلم وهذا ساعدني في الحصول على ، جي بي آيه |