| Bana oradan bir kutu almamı istedi, ben de aldım. | Open Subtitles | أمرني أن أجلب له صندوقاً فجلبته له |
| Babam, kendisi için ceketini almamı istedi | Open Subtitles | طلب مني أبي أن أجلب له سترته |
| Hoşuna gitsin ya da gitmesin, bugün benim onu okuldan almamı istedi. | Open Subtitles | شئت أم أبيت، لقد طلب مني أن آخذه من المدرسة اليوم |
| Hoşuna gitsin ya da gitmesin, bugün benim onu okuldan almamı istedi. | Open Subtitles | انتي ، سواء ً احببتي ذلك ام لا طلب مني أن أُقله من المدرسة اليوم |
| Annem bir gün benden küçük kardeşim için ilaç almamı istedi. | TED | وفي احدى المرّات طلبت منّي والدتي الحصول على بعض الأدوية للشقيق الأصغر. |
| Annen gecikeceği için benim almamı istedi. | Open Subtitles | طلبت منّي والدتكِ أن أصطحبكِ، لأنها مشغولة قليلاً |
| Benden dolabından bir şey almamı istedi. | Open Subtitles | صديقي و طلب مني أن أخذ شيئا ما من خزانته |
| Jenkins'in burada hiç ailesi yokmuş, o yüzden şirket, benden küllerini almamı istedi. | Open Subtitles | ليس لدى جانكينز عائلة لذا طلبت مني الشركة أن أحتفظ برماده |
| Eşim oğlumuz için ilaç almamı istedi. Hastalanmış da. | Open Subtitles | طلبت منّي زوجتي أن أجلب دواءً لابننا{\pos(192,220)} فقد كان مريضاً |
| Colorado'nun cephanesinin anahtarını almamı istedi. | Open Subtitles | (يفترض بي أن أجلب مفاتيح مخزن الغواصة (كولورادو |
| Otelde daha çok sorumluluk almamı istedi. | Open Subtitles | طلب مني أن أكون أكثر مسؤولية تجاه الفندق |
| Şef Rivera, Meksika'ya dönüp onun yerini almamı istedi. | Open Subtitles | مايسترو ريفيرا قد طلب مني أن أعود الي المكسك وأخذ مكانه |
| Benden seni hasta dosyasından almamı istedi. | Open Subtitles | لقد طلب مني أن أزيحك عن الحالة |
| Annem otelinden birkaç parça eşyasını almamı istedi. | Open Subtitles | -أجل . طلبت منّي أمّي أن أحضر لها بعض الأغراض من فندقها. |
| Baban aradı ve sizi almamı istedi. | Open Subtitles | والدك أتصل بي وطلب مني أن أخذ أولادي |
| Bir işi çıktı ve benim almamı istedi. | Open Subtitles | لديها شيء لتفعله لذا طلبت مني أن آتي وأحضره |