"altyapıyı" - Translation from Turkish to Arabic

    • البنية التحتية
        
    • والبنية التحتية
        
    • البنية الأساسية
        
    • البنى التحتية
        
    • البنية التحتيّة
        
    İşin acı kısmı şu ki biz, gözetlemeye dayalı bu otoriter altyapıyı yalnızca insanların reklamlara tıklaması için geliştiriyoruz. TED وهنا تكمن المأساة: نحن نبني هذه البنية التحتية من المراقبة الاستبدادية فقط لنحمل الناس على أن يضغطوا على الإعلانات.
    Amacımız bu halatı birbirine dokuyarak istiridyelerin üzerinde büyüyeceği bu yeni yumuşak altyapıyı oluşturmak. TED وكان لمفهوم الترابط حقا هذا الحبل الرابط وتطوير هذه البنية التحتية الجديدة اللينة للمحار لكي تنمو عليه
    Ama basit bir altyapıyı kuracak yeteneğe ve kaynaklara dahi asla sahip olmamışlardı. TED لكنهم لم تكن لديهم القدرة على بناء البنية التحتية الأساسية ولا المصادر.
    Yani, karşımızdaki zorluk mimarinin sosyal iktisadı için araç-gereci, altyapıyı ve kurumları nasıl inşa edeceğiz? TED لذا التحدي الذي نواجهه هو، كيف سنقوم ببناء الأدوات، والبنية التحتية والمؤسسات للاقتصاد الاجتماعي للعمارة؟
    Nörologların testi de aynıdır. Her ikisi de mevcut altyapıyı kullanır. TED اختبار الأعصاب هو غير غازٍ. كلاهما يستخدم البنية التحتية القائمة.
    Bu da, var olan altyapıyı olabildiğince kullanmamız gerektiği anlamına geliyor. TED هذا يعنى استخدام البنية التحتية الموجوده قدر الامكان
    Aynı altyapıyı kullanmıyorlar ve bu yüzden, bir ürünün zamanla evrimini şeffaf bir şekilde görmekte zorlanıyorlar. TED لا يستخدمون البنية التحتية ذاتها، و لذلك يصبح من الصعب حقًا رؤية منتج يتطور عبر الوقت بشكل واضح.
    Ancak o zaman altyapıyı, idari ve finansal yapıyı kurduk. TED وعندئذ فقط أنشأنا البنية التحتية والإدارية والمالية.
    Örneğin bir deprem, petrol gibi önemli bir ürünü üretmesi gereken altyapıyı yok edebilir. TED على سبيل المثال، هزة أرضية، بوسعها تدمير البنية التحتية اللازمة لإنتاج سلع رئيسية مثل النفط.
    Bunu yaparsak, sadece iş yaratmakla kalmaz, milli altyapıyı da iyileştirir ve güçlendiririz. TED إذا فلعنا ذلك ، لن نحصل على وظائف فحسب نحصل كذلك على التطوير للبنية التحتية العامة ترميم البنية التحتية العامة
    altyapıyı, yani güç sistemi, yollar, liman, havaalanı, binaları inşa edecek yatırımcıları çekmemiz gerekecek. TED سنحتاج لجذب المستثمرين الذين يبنون البنية التحتية. نظام الطاقة ، الطرق ،الميناء ،المطار ، والمباني.
    Bu süreçte sadece yazılımı tasarlamamız değil, altyapıyı da uygulamaya sokmamız gerektiğini fark ettik. TED وفي هذه العملية أدركنا أنه ليس علينا تصميم برنامج وحسب وإنما يجب تطوير البنية التحتية أيضًا.
    Burada kalıp, güvenliği sağlamayı ve altyapıyı düzeltmeyi arzu ediyoruz. Open Subtitles نحن نريد ان نبقى ونؤمن محيط القرية ونساعد فى بناء البنية التحتية
    altyapıyı rahatlıkla dolaşabilirler. Her yerdeler. Ve aç uyandılar. Open Subtitles يمكنهم الحركة عبر البنية التحتية في كل مكان أسفل منا
    Evet, endişelenecek bir şey olup olmadığını anlayana kadar altyapıyı koruma altına almalıyız. Open Subtitles أجل, أظن ذلك, لحماية البنية التحتية فحسب حتى نعرف إن كان هناك شيء يتوجب القلق حياله فعلاً
    Bizden daha acımasız ve yırtıcı bir yaratığın ince ince düzenlediğimiz altyapıyı kendi çıkarları için kullanmaya can attığını. Open Subtitles مخلوق أكثر أكثر قسوة ووحشية مِنا حريص على استغلال البنية التحتية نفسها التي رتبناها بلطف
    Çeviri: muhendisimkiben Keyifli Seyirler! ...bu hareket, altyapıyı ve finansal olayları sabote eden... ...tam teşekküllü bir siber saldırının başlamış olduğunu gösteriyor. Open Subtitles يبدو الآن أن تكون استهلالا لحرب السيبرانية كاملة، التي لديها البنية التحتية للتخريب والأسواق المالية اليسرى تراجع.
    Şehirleri, altyapıyı ve binaları inşa etme baskısı en yüksek seviyesinde, bunun sonucunda da büyük bir bina artışı var. TED الضغط لبناء المدن، والبنية التحتية والمباني في ذروتها، وكنتيجة، هناك طفرة بناء ضخمة أيضا.
    Kaynaklarımızı, altyapıyı korumak için yapabilirlerse şehirleri kilitleyeceklerdir. Open Subtitles سوف يسعون لتأمين المدينة قدر المستطاع حماية مواردنا، والبنية التحتية.
    Bir kere onların iletişim sistemine sahip olduğumuzda fiziksel altyapıyı da takip etmeye başladık. Open Subtitles عندما كنا استولوا على أنظمتها، و- - ذهبنا بعد البنية الأساسية المادية.
    Pentagon, tüm altyapıyı taramak ve virüsü bulup, yok etmek için yapay zeka sistemini kullanmamızı önerdi. Open Subtitles اقترحت وزارة الدفاع باستخدام الذكاء الاصطناعي لفحص البنى التحتية ابحث واعمل على تدمير أي اثر للفيروس
    Çok şükür, Thomas tekrar eve dönmemiz için gereken altyapıyı yaratmada ilerlemeler kaydetti. Open Subtitles في إنشاء البنية التحتيّة التي سنحتاجها للعودة إلى وطننا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more