"ama annen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن أمك
        
    • لكن والدتك
        
    • ولكن والدتك
        
    • ولكن أمك
        
    • لكن أمكِ
        
    • ولكن والدتكِ
        
    • ولكنّ أمّك
        
    • ولكن امك
        
    • لكنّ والدتكِ
        
    • كانت أمك
        
    • والدتك لم
        
    Bunu yapmak istememen için gerekçelerin olabilir Ama annen çok bilge bir kadındı. Open Subtitles قد تكون لديك أسبابك لعدم رغبتك بفعل ذلك لكن أمك كانت إمرأة حكيمة
    Tamam, burası biraz ıssız, Ama annen her gün gelir. Open Subtitles طبعاً هذا المكان موحش لكن أمك تزورني يومياً
    Michael, bak, sen harika bir çocuksun, ve ev arkadaşım olmanı çok isterim Ama annen çılgına döner. Open Subtitles ،مايكل انظر، أنت شاب رائع وأنا أحب أن تسكن معي لكن والدتك ستجن
    Senin için izin almaya çalıştım, Ama annen işi yokuşa sürdü. Open Subtitles حاولت ان احصل لك على اذن بالخروج لزيارته ولكن والدتك رفضت
    Ama annen çok talepkâr bir kadın ve onu biraz olsun tanıyorsan yanına eli boş dönemeyeceğimi de biliyorsundur. Open Subtitles ولكن أمك إمرأة متطلِّبة للغاية، ولو كنت تعرف أي شيء عنها، فستعلم أنني لن أتمكن من العودة فارغة اليدين.
    Ama annen haklı. Bu para senin üniversite fonuna gidiyor. Open Subtitles لكن أمكِ محقة هذا ينتمي إلى ذهابك للكلية
    Ama annen sen gitmeden çok önce tekerlekli sandalyedeydi. Open Subtitles لكن أمك كانت تجلس على كرسي المعاقين منذ زمن قبل أن ترحل
    Ama annen aradi baban yola çikmis diye. Open Subtitles لكن أمك اتصلت بي و قالت أنه في طريقه إلى هنا.
    Ama annen oradaydı, ve seni bana geri getirdi. Open Subtitles و لكن أمك كانت هناك و قد أحضرتك لى من جديد
    Üzgünüm tatlım Ama annen, kalmamı imkansızlaştırdı. Open Subtitles آسفة يا عزيزي لكن أمك جعلت إقامتي مستحيلة
    Cuma günü yöneticilik kursu veriyorum Ama annen ilgilenir. Open Subtitles سأحضر دورة في الإدارة يوم الجمعة و لكن أمك ستغطي
    Biliyorum, bunu söylemekten nefret ediyorum Ama annen haklı olabilir. Open Subtitles أتعلمين,أكره ان اقول هذا لكن والدتك على حق
    Birbirinizi sevdiğinizi biliyorum, Ama annen de bazı kötü kararlar verdi, ve sen bana yardım etmedikçe ben de ona yardım edemem. Open Subtitles انتم تعلمون ان كلاكما يحب الآخر, و لكن والدتك قامت بقرارات سيئة جداً ايضاً ولا يمكننى مساعدتها حتى تساعدنى انت
    Sen karar vermiş olabilirsin Ama annen asla düğününün arefesinde uzaklaşmana izin vermez. Öyleyse, ona bu şansı vermeyeceğim. Open Subtitles قد تكونين موافقة على هذا لكن والدتك لن توافق على أخذك بعيدا عن مشاغل الزفاف
    Çok sıra dışı bir isteği olduğunun farkındayım Ama annen deli değildi Jeanne. Open Subtitles وأنا أعلم أن هذا غريباً جداً، ولكن والدتك لم تكن مجنونه، جان
    Biliyorum Ama annen, annemin onlarda kalabileceğini söyledi çocuklarda bir odada kalacaklar. Open Subtitles اعلم ولكن والدتك قالت بأنه يمكن لوالدتي ان تبقى في بيتها والصغار سيأخذون غرفة واحدة
    Grubunun çalışması vardı Ama annen okuldan sonra beni alabileceğini söylemişti. Open Subtitles كنتِ تتدربين على العزف، ولكن أمك قالت بأنها ستقلني بعد المدرسة
    Beni bilirsin, insanları severim Ama annen bencil biri. Open Subtitles أنت تعرفينني، أنا أستمتع برفقة الآخرين ولكن أمك أنانية.
    Ziyarete gelmeyi denedim Ama annen izin vermedi. Open Subtitles حاولتُ زيارتكِ لكن.. أمكِ لم تسمح َ لي
    Ama annen dikmişti senin için, onunla gurur duyuyordu daha önce hiç elbise dikmemişti, bu yüzden giymiştin. Open Subtitles ولكن والدتكِ صنعته لأجلك وكانت فخورةً به فلم تصنع لباساً من قبل لذا إرتديته لأجلها
    Bunu çeken son adam boğazını kesmek istiyordu Ama annen direnip durdurdu. Open Subtitles آخر رجلٍ استخدمه حاول أن يقطع عنقك، ولكنّ أمّك قضت عليه.
    Affedersin, aslında sana bunları verip gidecektim Ama annen birazcık ısrarcı çıktı. Open Subtitles اسف ، كنت سأترك هذا على البساط ولكن امك كانت مصرة قليلاً
    Ama annen yakında eve dönmüş olacak ve yeniden yenilebilir yemekler yiyebileceğiz. Open Subtitles و لكنّ والدتكِ ستعود عن قريب و سنعود لتناول طعام يمكن أكله
    Ama annen Dan'e ikinci bir şans vermek niyetindeyse... belki sen de böyle yapmalısın. Open Subtitles لا لكن اذا كانت أمك مستعدهـ لتعطيه فرصة أخرى ربما يجب عليك أيضا فعل ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more