| Şu kızı arabaya gelmesi için ikna etmeye çalışıyorduk ama annesi tam bir baş belası. | Open Subtitles | نحاول أن ندخل تلك الفتاه في سيارتنا لكن أمها ألم في المؤخرة |
| Elimden geleni yapıyorum ama annesi hâlâ onun yasal vasisi. | Open Subtitles | إنني أبذل كل ما بوسعي، لكن أمها هي الوصية القانونية عليها. |
| Düşünmem mi. ama annesi bana benzemesini istemiyor. | Open Subtitles | أتمنى ذلك ، لكن والدته لا تريده أن يحذو حذوى |
| ama annesi, yeni kocasını davet etmek konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | لكن والدتها أصرت على دعوه زوجها الجديد |
| O gün ölmüş ama annesi hayatta kalmış. | Open Subtitles | لقد لقى مصرعه بذلك اليوم ولكن والدته قد نجت من ذلك |
| ama annesi onu koruyucu aileye verdiğinde imzaladığı kağıtlar var. | Open Subtitles | لكن أمه وقعت الأوراق عندما تركته في دار رعاية المتبنين |
| Belki karakterler bir anne ve oğludur, vejetaryen olmalıdırlar ama annesi, oğlunu hamburger yerken görmüştür. | TED | ربما تكون الشخصيات مراهقا ووالدته، ومن المفترض أن يكونا نباتيين، لكن الأم رأته يأكل برغر. |
| ama annesi Tae-soo'nun yalan söylemesinden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | لكن ماما تكره عندما تكذب (تي سو) |
| ama annesi bana tamamen farklı şeyler anlattı | Open Subtitles | لكن أمها قالت لى شيئا مختلفاً تماماً. |
| Hanımın babası hristiyandı, ama annesi hindu idi. | Open Subtitles | أبوها كان مسيحي لكن أمها هندوسية |
| Evet ama annesi... | Open Subtitles | ..نعم، لكن أمها |
| ama annesi ona buzluktan bahsetmiş. | Open Subtitles | لكن والدته أخبرته حوله في الثلاجة |
| Zayıf, ama annesi Moskova'dan. | Open Subtitles | سيئة, لكن والدته من موسكو |
| ama annesi hazır. | Open Subtitles | لكن والدته بالتأكيد |
| ama annesi ondan daha küçükken deldirmiş. | Open Subtitles | لكن والدتها خرمت اذنها قبل ان تصبح صلبة |
| Bana babasının da aldattığını söylüyor, ama annesi, cepte bir küçük fiş ve yakasında bir parça ruj bulmuş. | TED | وأخبرتني أيضا أن والدها كانت له علاقة - موازية للزواج- لكن والدتها وجدت أيصالا صغيرا في الجيب وآثارا لأحمر الشفاه على ياقات القميص |
| Babası gezgindi ama annesi evden çıkmazdı. | Open Subtitles | لكن والدتها كانت " أمكث بالبيت " |
| ama annesi onun kahya olmasını istiyordu. | Open Subtitles | ولكن والدته أرادت أن يكون كبيرًا للخدم |
| O marketteymiş, ama annesi... | Open Subtitles | لقد كان في متجر لبيع الأطعمة ، ولكن والدته... |
| Babası hapiste, ama annesi suçlamalardan sonra kayboldu. | Open Subtitles | أبوه كان بالسجن، لكن أمه إختفت بعد إتهامها |
| Dinleyin... o bir trajedi... ama annesi göğüs kanseri. | Open Subtitles | أنتصت لي في هذا الشأن نعم أنها مأساة لكن أمه لديها سرطان الثدي |
| Yaptıkları şeyler yüzünden ve kaçtığı için. ama annesi yargılanmayacak. | Open Subtitles | هذا بسبب عمليات التخريب والهروب لكن الأم لن تُحاكم |
| ama annesi gerçekten nefret ediyor Tae-soo yalan söyleyince. | Open Subtitles | لكن ماما... حقاتكرهعندماتكذب(تيسو... ) |