| Çocuk danscı olmak istiyordu ama babası karşı çıkıyordu. | Open Subtitles | هل تتذكر كيف ان الفتى في الفلم يرغب بالرقص ولكن والده يرفض ذلك؟ |
| Evet, Sam'le çıktık ama babası eyalet dışında iş buldu. | Open Subtitles | نعم ، لقد كنت أنا و سام نتواعد ولكن والده حصل على وظيفة خارج الولاية |
| Çok güzel ölümlü bir anneden dünyaya gelmişti, ama babası Tanrıların Kralı Zeus'tu. | Open Subtitles | ولد من إمرأة جميلة هالكة لكن أباه زيوسِ هو ملك الآلهة |
| Bakire Küçük Wan ile genç Prens Wu Luan arasında ama babası, İmparator, Küçük Wan'la kendisi evlendi. | Open Subtitles | الصغيرة وان والأمير الشاب وي لوان لكن أباه الامبراطور زوّج الصغيرة وان لنفسه |
| Evet, ama babası izin vermedi. Kalbinde üfürüm hastalığı var. | Open Subtitles | نعم، لكن والده لا يريد السماح له لديه تذمر بالقلب |
| Eskiden işlerini biz yapıyorduk ama babası pisliğin tekiydi. | Open Subtitles | ، لقد كنا نمتلك مشروعهم قبلاً لكن والدها كان ابن عاهرة |
| Doğuştan zenginmiş ama babası birçok insanı dolandırınca hem evinden oldu hem de rezil oldu. | Open Subtitles | على هذا النوع من العمل لقد ولدت غنية، ولكن والدها سرق مال بعض الناس، |
| ama babası Peter Warren son seçimde başkan adayıydı. | Open Subtitles | (لكن أبيه هو (بيتر وارين المُرشح بالإنتخابات الرئاسية السابقة |
| ama babası beni korkudan titretecek kadar kötü bakıyor. | Open Subtitles | لكن أبّاه يجعلني أرتجف فنظراته دائماً حادّة |
| - Doğrudur ama babası sevgilisini, sevgilisi de çocuklarını isteyecek. | Open Subtitles | صدقت، لكن الأب سيودّ خليلته وخليلته ستودّ ابنيها. |
| ama babası dükkandadır şimdi. | Open Subtitles | ولكن والده موجود بالصيدلية الآن |
| Havaalanına birlikte gitmemizi önerdim ama babası Vegas'ta kalmasını buyurdu. | Open Subtitles | لقد اقترحت حل الأمور في الليموزين ونحن في طريقنا إلى المطار، ولكن والده أجبره على البقاء في "فيغاس". |
| ama babası... babası en iyilerdendi. Gerçek binici diye ona derim. | Open Subtitles | لكن أباه كان أفضل قائد قاطبة كان خبيراً بحق، دخل قاعة المشاهير |
| ama babası çok ünlü bir film yıldızı değil mi? | Open Subtitles | لكن أباه ممثل مشهور حقاً ، أليس كذلك ؟ |
| Daha önceden de bunları ayarladım ama babası bu sefer Richie ye son yardımı olacağını söyledi. | Open Subtitles | كان من الممكن أن أنتظر.. و لكن والده أخبرني أنها ستكون آخر مرة يساعد فيها ريتشي |
| Hayır daha gelmedi, ama babası yeterince yaşlı, ve yetişme sözünü de ona verdim. | Open Subtitles | هو ليس كذلك , لكن والده كذلك و هو من وعدته |
| Onu kendi başına yaptığını söylüyor ama babası bir mimar, | Open Subtitles | يقول إنه يفعل ذلك بنفسه لكن والده مهندس معماري |
| Annesi İngiliz. ama babası Penjab'lıydı. | Open Subtitles | والدتها إنجليزية لكن والدها بنجابي.. |
| Doğru. ama babası eyalet hapishanesinde çalışıyor. | Open Subtitles | صحيح,لكن والدها يعمل لدي مصلحة السجون |
| ama babası bir geziden dönüş yolunda. | Open Subtitles | ولكن والدها قادم في طريقه من رحلته إلى هنا، لذا... |
| ama babası Peter Warren son seçimde başkan adayıydı. | Open Subtitles | (لكن أبيه هو (بيتر وارين المُرشح بالإنتخابات الرئاسية السابقة |
| ama babası beni korkudan titretecek kadar kötü bakıyor. | Open Subtitles | هو لا يخيفني ، لكن أبّاه يجعلني أرتجف |
| Tanrım! Oğlu %25 deli, ama babası %100 deli! | Open Subtitles | يا إلهي ، الابن حالته 25% لكن الأب ميئوس منه %100 |