| Bu büyük toplantı şeyleri nasıl işler bilmiyorum, ama ben sadece... | Open Subtitles | أنا لا أعرف كيف تسير امور مثل هذه الاجتماع الكبيرة ، ولكن أنا فقط |
| Sen, beni korkutmak istemedim değil mi, sen yürüdü ama ben sadece ... bu yüzden sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أنت لم، أنت لا يعني إلى باغت لي، وكنت سار بها، ولكن أنا فقط... لذلك أردت أن أقول شكرا لك. |
| Ama ben... sadece aklımda ya da kalbimdeki birşey olmadığını bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لكني فقط أريد أن أعرف أنه ليس مجرد شيئ في عقلي أو في قلبي |
| Belki sen tatlı ve hoş olduğumu düşünüyorsun, ama ben sadece kendimi düşünüyorum ve insanları nasıl etkileyeceğimi. | Open Subtitles | ربما أنتِ تعتقدين أنني حقا لطيفة وجميلة لكني فقط أفكر بنفسي وكيف أؤثر بالناس |
| Sara, ne düşündüğünü bilmiyorum ama ben sadece, karısı için endişelenen bir kocayım. | Open Subtitles | سارة لا اعلم بماذا كنت تفكرني لكن لكن ما انا الى زوج قلق على زوجته |
| Insan olduğundan epeyce emindin, ama ben sadece veterinerim, bu yüzden Andrew'ı aradım, Dr. Rigby'i, ve o da insan olduğunu düşündü. | Open Subtitles | كنت شبه متأكدة بأنها يدٌ بشرية و لكنني مجرد طبيبة بيطرية أيضاً |
| Yani, hayır, pek değil, ama ben sadece... | Open Subtitles | اقصد , لا , ليس حقًا , ولكني فقط |
| Koridorun sonunda, birinci katta. ama ben sadece burayı işletiyorum. | Open Subtitles | في الأسفل ، الباب الأول لكنني فقط أُدير المكان هنا |
| Yani, demek istediğim Tony'nin benim eşyalarıma dokunmasından da hoşlanmıyorum ama ben sadece çamaşır suyu kullanıyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا لا أحب ذلك عندما يلمس طوني أشيائي ، لكن ، ولكن أنا فقط استخدام مواد التبييض . |
| ama ben sadece şey düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولكن أنا فقط... |
| Herkes bana kızgın ama ben sadece onları mutlu... | Open Subtitles | الكل سئ جداً معي لكني فقط كنت احاول ان اجعلهم سعداء |
| Çok naziksin Ivy ama ben sadece ev için en iyisini yapmak istiyorum. | Open Subtitles | ذلك لطيف، "آيفي"، لكني فقط أريد أن أبذل قصارى جهدي للمنزل |
| Sara, ne düşündüğünü bilmiyorum ama ben sadece, karısı için endişelenen bir kocayım. | Open Subtitles | سارة لا اعلم بماذا كنت تفكرني لكن لكن ما انا الى زوج قلق على زوجته |
| Keşke sana yardım edebilsem, Jerry. ama ben sadece bir balığım. | Open Subtitles | اتمنى لو كنت استطيع ان اساعدك لكنني مجرد سمكة |
| Gerçekten yardım etmeyi isterdim, ama ben sadece muhasebeciyim. | Open Subtitles | أنا حقاً اتمنى لو كان بإمكاني المساعدة، لكنني مجرد محاسبة |
| Üzüldüm ama ben sadece yazıyorum. | Open Subtitles | هذا سيء ولكني فقط أكتب |
| - ama ben sadece... - Eyaletteki herkes yarın seni izliyor olacak, Henry. | Open Subtitles | لكنني فقط لست كل شخص في الولاية سيراك غدا، هنري |