| Ama bir gece ortağım hastaydı ve sadece ben vardım. | Open Subtitles | لكن في ليلة ،مرض فيها شريكي وكنتُ أنا فقط |
| Ama bir gece evrime dair ani ve çarpıcı bir zafer kazanıldı. | Open Subtitles | لكن في ليلة, حقَّقت احدى المستعمرات نصراً مٌفاجئاً و مثير في سباق التسلح التطوري. |
| Ama bir gece Portland'da bir çöplükte çalarken bize bir şekilde Richie Finestra ile görüşme ayarlamayı becerdi. | Open Subtitles | لكن في ليلة من الليالي كنا نعزف في بورتلاند وتمكن بالحصول على اجتماع مع ريتشي فينيسترا |
| Ama bir gece, Susan kendini eşiyle paylaşamayacağı düşünceler içinde buldu. | Open Subtitles | و لكن في احدى الليالي وجدت سوزان نفسها مثقلة بافكار لا يمكنها ان تشاركها مع زوجها |
| Ama bir gece ilahi bir esinlenme geldi. | Open Subtitles | لكن في ليلة وقع الإلهام الآلهي. |