| Bak, eğer toplantıya katılmak istemiyorsan söylemen yeter ya da hep yaptığın gibi böyle çat kapı gelme ama bu saçmalık gerçekten çok can sıkıcı. | Open Subtitles | ان كنت تريد الخروج من الاجتماع فقل هذا او لا تحضر الاجتماع كما تفعل دائماً ولكن هذا الهراء مزعج |
| Yani, birinin J'siyle taşak geçmek bir şey, ama bu saçmalık... | Open Subtitles | انا اقصد , ان هناك اشياء كثيرة للعبث مع رجل ولكن هذا الهراء .. |
| Yani, birinin J'siyle taşak geçmek bir şey, ama bu saçmalık... | Open Subtitles | انا اقصد , انه شئ واحد للعبث مع كرامة رجل ولكن هذا الهراء .. |
| Size bunu kim söyledi bilmiyorum ama bu saçmalık. | Open Subtitles | حسناً أنا لا أعرف من أخبرك بذلك و لكن هذا هراء محض |
| ama bu saçmalık. Bunları savcıya sunamayız. | Open Subtitles | لكن هذا هراء لا يمكننا أن نأخذ هذا إلى المدّعى العام |
| "ama bu saçmalık" "Bu onur verici" | Open Subtitles | و لكنها كانت مجرد نزة و هي مصدر فخر لنا |
| Bağışlayabilirsin, belki; ama bu saçmalık. | Open Subtitles | تتبرّعي بها، ربما لكن هذا سخيف |
| Çoğu programcı yazılımda hata ayıklamanın bir hatayı çözmek olduğunu düşünür ama bu saçmalık. | Open Subtitles | معظم المبرمجين يعتقدون أن تصحيح خطأ برمجي هو فقط تصحيح غلطة و لكن هذا هراء |
| Çoğu programcı yazılımda hata ayıklamanın bir hatayı çözmek olduğunu düşünür ama bu saçmalık. | Open Subtitles | معظم المبرمجين يعتقدون أن تصحيح خطأ برمجي هو فقط تصحيح غلطة و لكن هذا هراء |
| Sana ne söylediğini bilmiyorum ama bu saçmalık. | Open Subtitles | لا أعرف بماذا أخبركِ , لكن هذا هراء |
| Burada çalışmam nedeniyle değil çünkü burada olmaktan gerçekten çok memnunum, ama bu saçmalık. | Open Subtitles | لانني حقاً احب ان اكون هنا لكن هذا هراء |
| "ama bu saçmalık" "Bu onur verici" | Open Subtitles | و لكنها كانت مجرد نزة و هي مصدر فخر لنا |