"ama bunların hepsi" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكن كل هذا
        
    • ولكن كل هذا
        
    • ولكن كل ذلك
        
    • لكن كل ذلك
        
    Ama bunların hepsi yarın sona erecek, tabii bana katili getirmezseniz. Open Subtitles لكن كل هذا سيزول غدا ماعدا لو جلبتم لي مطلق النار
    Ama bunların hepsi, kendisine neden yerçekim alanı yönünde oluyor. Open Subtitles لكن كل هذا يحدث فى مجال جاذبية الفجوة التى تسبب هذا التأثير
    O sıralarda, 20 yerde vardı, 10 tane de Savunma Bakanlığı'nda kurulmuştu Ama bunların hepsi eski teknoloji oldu. Open Subtitles من هذا، في ذلك الوقت، كان هناك 20 موقع. هناك 10 في منشآت وزارة الدفاع، لكن كل هذا قديم، توسعنا بشكل كبير من حينها.
    Ama bunların hepsi insanların çocukları olsun diye ortaya atılan evrimsel bir numara. Open Subtitles ولكن كل هذا مجرد خدعة لينجب الناس الأطفال
    Ama bunların hepsi gerçek. Open Subtitles ولكن كل هذا حقيقي
    Onu doldurmaya çalıştım, ailemle, dinle... toplumsal hizmetlerle, Ama bunların hepsi boş çıktı. Open Subtitles حاولت ملئه بالعائلة، الدين، الخدمات الإجتماعية، ولكن كل ذلك لم يفلح.
    Ama bunların hepsi şu manaya geliyor: Open Subtitles لكن كل ذلك يعني بشكل جميل نفس الشيئ
    Ama bunların hepsi, burada Washington'da yaptıklarımın yanında hiçbir şey kalıyor. Open Subtitles لكن كل هذا لا يعتبر شيء مقارنة بالأشياء التي نجحت بفعلها هنا في "واشنطن"
    Ama bunların hepsi bana palavra gibi geliyor. Open Subtitles لكن كل هذا يبدو هراءاً لي
    Ama bunların hepsi yalnızca benim hakkımda değil. Open Subtitles و لكن كل هذا لا يتعلق بي فقط
    Teşekkürler, Ama bunların hepsi geçmişte kaldı. Open Subtitles شكرا لكن كل هذا في الماضي
    Ama bunların hepsi yepyeni bir deneyim. Open Subtitles ‏لكن كل هذا... ‏ ‏جديد جداً علي.
    Ama bunların hepsi hikâye. Open Subtitles لكن كل هذا غير صحيح
    Ama bunların hepsi değişmek üzere. Open Subtitles ولكن كل هذا على وشك التغيير
    Her şeyi berbat ettiğimin farkındayım Ama bunların hepsi Zola konusu ortada yokken oldu. Open Subtitles أعلم أنني أفسدت الأمور, ولكن كل هذا حدث قبل أن تكون (زولا) في الصورة.
    Ama bunların hepsi değişmek üzereydi. Open Subtitles ولكن كل هذا على وشك أن يتغير.
    Evet, Ama bunların hepsi yüzeysel. Bu başlangıçta iyi. Open Subtitles نعم ولكن كل ذلك خارجي هذا جيد في البداية
    Ama bunların hepsi değişmek üzereydi. Open Subtitles لكن كل ذلك كان على وشك أن يتغيّر الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more