| Şu anda mutlu olmalıyım. ama değilim. | Open Subtitles | يفترض أن أكون سعيداً الآن, لكنني لست كذلك |
| Şu anda mutlu olmalıyım. ama değilim. | Open Subtitles | يفترض أن أكون سعيداً الآن, لكنني لست كذلك |
| ama değilim. Herşeyi düşünebilme yetisindeyim. | TED | لكني لست كذلك. أنا قادر على التفكير في أي شيء. |
| Daha güçlüyüm sanmıştım ama değilim. | Open Subtitles | كنت أعتقدت انني أصبحت أقوى لكني لست كذلك. |
| Benim asabi biri olduğumu düşünebilirsin ama değilim. | Open Subtitles | لابد أنكِ تعتقدين بأني حادة المزاج، ولكني لست كذلك. |
| Buradaki herkes o olduğumu sanıyor ama değilim. | Open Subtitles | - ذلك صحيح. يبدو كلّ شخص هنا لإعتقاد ذلك أنا ه، لكن لست. |
| Önceleri iyi olduğumu sandım Brian, ama değilim. | Open Subtitles | اريد التخلص منه سأظن انى بخير و لكنى لست كذلك |
| Geçen gün bana benimle gurur duyduğunu söyledi. "İyi birisin" dedi. ama değilim. | Open Subtitles | أخبرني في يوم قريب أنّه فخور بي، وأنّي شاب طيّب، لكنّي لست كذلك. |
| Bencil olduğumu düşünüyorsun. ama değilim. | Open Subtitles | تظنّ أنّني أتصرّف بأنانيّة، لكنّي لستُ كذلك |
| Canı cehenneme, hayatım boyunca bana çetrefilli dediler, ama değilim. | Open Subtitles | اعتقدني الناس محيّراً طوال حياتي، ولكنني لست كذلك |
| Aile babası olmam gerekirdi ama değilim. | Open Subtitles | ربما يجب أن أكون رجل عائلة لكنني لست كذلك |
| Medyum gibi davranıyorum ama değilim. | Open Subtitles | أجعلهم يعتقدون أني وسيط روحي لكنني لست كذلك. |
| Medyum gibi davranıyorum ama değilim. | Open Subtitles | أجعلهم يعتقدون أني وسيط روحي لكنني لست كذلك. |
| Keşke sıkıcı bir hayatı, sıkıcı arkadaşları olan sıkıcı bir dişçi olsaydım ama değilim. | Open Subtitles | أتمنى لو كنت طبيب أسنان مملا والذي لديه حياة مملة و أصدقاء مملين لكني لست كذلك |
| Hassas olsaydım buna alınırdım ama değilim ve o yüzden alınmıyorum. | Open Subtitles | حسناً , أتعلم ماذا ؟ إن كنت هشاً سأكون مهتم لكني لست كذلك , لهذا لست مهتم |
| İyi biri olmaya çalışıyorum, ama değilim. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول أن أكون شخصًا صالحًا، ولكني لست كذلك |
| Eğer baban olsaydım, kıçına sağlam bir şaplak atardım ama değilim işte. | Open Subtitles | ولو كنت والدكِ لصفعتكِ جيداً ولكني لست كذلك |
| Kötü bir mahkum olduğumu zannediyorlar, ...ama değilim, yemin ederim, değilim. | Open Subtitles | انهم يعتقدون بأني سجين سيء، ولكني لست كذلك ، اقسم باني لست كذلك. |
| Benim salak olduğumu düşündüğünü biliyorum ama değilim. | Open Subtitles | أعرف أنك تعتقدني غبياَ " بويد " لكن لست كذلك |
| Aslında olacağımı düşünmüştüm ama değilim. | Open Subtitles | أتعلم , ظننت اننى سأكون سعيدة لكنى لست كذلك |
| Geçen gün bana benimle gurur duyduğunu söyledi. "İyi birisin" dedi. ama değilim. | Open Subtitles | أخبرني في يوم قريب أنّه فخور بي وأنّي شاب طيّب، لكنّي لست كذلك |
| Gergin olmam gerekiyordu biliyorum ama değilim. | Open Subtitles | أعلم أن عليّ أن أكون متوتّرة، لكنّي لستُ كذلك. |
| Bakireymişim gibi olacak ama değilim. | Open Subtitles | قد تشعر أنني لا أزال عذراء، ولكنني لست كذلك. |
| İnsanlar benim cesur olduğumu düşünebilir ama değilim. | Open Subtitles | الناس ربما يعتقدون أنى شجاعة ولكنى لست كذلك |
| Belki bir çeşit Olimpiyat atleti veya dahi bir bilim insanı olsaydım ama değilim. | Open Subtitles | ربما يكن ذلك لو كنتُ نوعاً ما لاعبة رياضية أو عالمة عبقرية، لكنني لستُ كذلك. |
| Öyle olmalıyım ama değilim. | Open Subtitles | يجب أن أكون كذلك، لكني لا أفعل |
| Keşke o kişi ben olsam ama değilim. | Open Subtitles | تمنّيتُ بأنني كنت ذلك الرجل، لكني لستُ كذلك. |