| Olağan dışı birşey hatırlamıyor ama eşi oyun esnasında bu videoyu çekmiş. | Open Subtitles | الآن، لم يُلاحظ شيء مُريب لكن زوجته صورت هذا الفيديو من البطولة |
| Kendisiyle hiç tanışmadım ama eşi, New York şehrinin yarısına üzerinde kendisinin ve Gerald'ın çocukluk resimleri olan bir Noel kartı yollamıştı. | Open Subtitles | لم ألتق بهذا الرّجل قط لكن زوجته أرسلت بطاقة عيد الميلاد لنصف سكان مدينة نيويورك |
| Önemli olmadığını düşündü ama eşi hastaneye gitmesi için ısrar etti. | Open Subtitles | ،لقد إعتقد بأنهُ شيءٌ غيرُ مهم .لكن زوجته أصرّت بأن يذهب إلى المستشفى |
| Sen polis öldürmek istedim ama eşi bir büyü. | Open Subtitles | أردت أن تقتل الشرطي لكن زوجتك قالت تعويذة |
| Onu getirmek için çalıştı evinize ev, ama eşi Ellen, o olmazdı. | Open Subtitles | , حاولت أن أحضرها إلى البيت , إلى بيتك لكن زوجتك إلين , هي لم ترد أن تكون لديها |
| - ama eşi bir İspanyol'du. Sizin gibi. - Evet. | Open Subtitles | لكن زوجته كانت إسبانية مثلك تماما |