| Yalnızca iki eşli değildim ayrıca zinaydı ama hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | ليس فقط أني كنت متزوجة وفاجرة لكنني استمتعت |
| Yalnızca iki eşli değildim ayrıca zinaydı ama hoşuma gitmişti. | Open Subtitles | ليس فقط أني كنت متزوجة وفاجرة لكنني استمتعت |
| Favori teorim değil ama hoşuma gitti. | Open Subtitles | انها لَيس أكثر نظرياتي شعبية، لكني أحب هذه النظريه |
| Gördüğüm şey ne bilmiyorum, ama hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما اراه، لكني أحب ذلك. |
| Bilmiyorum, ama hoşuma gitti. | Open Subtitles | أنا لا أعرف, لكني أحب ذلك |
| Evet ama hoşuma gidiyor çünkü gerçek insanlar da yemek yiyip soyunuyor, o yüzden örneğin, birisi midende bir tavuk göğsünün dış hatlarını görürse o insan "Bunlar da aynı bizim gibi" diyebilir çünkü süper modellerin aksine yemek yiyorlar ya da onların yaptıklarını yapmıyorlar diye düşünebilir. | Open Subtitles | نعم، لكني أحب ذلك "تسبب هذا في الواقع مثل أناس حقيقيين تناول الطعام، وبعد ذلك الحصول على عارية، لذلك ربما لو ترون مثل الخطوط العريضة |