"ama karısı" - Translation from Turkish to Arabic

• ولكن زوجته
• لكن زوجته
• ولكن زوجتهُ
• لكن زوجتهُ

Ailesi geri döneceğini düşünmüyor Ama karısı her gün kliniğini temizliyor.
عائلته لا تعتقد أنه سيعود ولكن زوجته تنظف عيادته كل يوم

Benden daha yakışıklı Ama karısı benimki kadar seksi değil.
إنه أفضل شكلاً مني ، ولكن زوجته ليس بإثارة زوجتي

O sırada o görevdeydi, Ama karısı ve üç çocuğu evdeydiler.
وفى ذلك الوقت كان هو خارج المنزل ولكن زوجته وثلاثة اطفال كانوا بالمنزل

Birbirlerine bağlı bir aileydiler, Ama karısı ve çocuğu onu terk etti.
لقد كانوا عائلة مترابطة لكن زوجته وطفلته هجراه

Ama karısı onunla 5 yıldır sex yapmıyor, yani... sanırım ikiside evlilik kurallarını ihlal ediyorlar.
لكن زوجته لم تمارس ..الجنس معه منذ 5 سنوات، لذا أعتقد أن كليهما فسخ عقد زواجه

Wilson CIA için hiçbir zaman çalışmadı Ama karısı Valerie Plame...
ولسون) لم يعمل لصالح وكالة الإستخبارت)* *... (ولكن زوجتهُ (فاليري بليم

Ama karısı Saray kısırdı ve çocuğu yoktu.
ولكن زوجته ساراى كانت عاقراً و لم يكن لها أطفالاً

Ama karısı daha iyiymiş. Ne hoş bir aile, değil mi?
ولكن زوجته تشعره بافضل حال , يالها من عائله لطيفه؟

O nedenle çiftliği sattı, Ama karısı istemiyordu.
لذلك هو اضطر لبيع المزرعة, ولكن زوجته لم تكن تريده أن يفعل.

Ama karısı bize eski arabaları, özellikle de Mustang'leri sevdiğini anlattı.
ولكن زوجته أخبرتنا أنه يحب السيارات العتيقه وبالتحديد الموستنغ

Evet Ama karısı yıllardır evlerinde kapanmış durumda.
نعم ولكن زوجته لاتزال باقية في اراضيهم هناك منذ سنوات

Zenciyi burada bırakmıştım Ama karısı onu çoktan gömmüş.
انه ليس خطأي شريف, لقد تركته على الجليد ولكن زوجته "بولين" دفنته.

Ama karısı, akşam 19:00'a kadar eve gelmediğini söylemişti.
ولكن زوجته عادت إلى المنزل الساعة الـ 7

Ama karısı bizi öğrendi ve kardeşlerine söyledi.
ولكن زوجته اكتشفت امرنا وأخبرت أخوتها

Kendisini aradık Ama karısı daha eve gelmediğini söyledi.
اتصلنا به لكن زوجته تقول أنه لم يصل للمنزل بعد

Aslında gelecekti, Ama karısı son dakikada gelmesine engel oldu.
كان من المفترض أن يأتي و لكن زوجته لم تسمح له بذلك في النهاية

Adam Fransız Eczanesinde çalışıyormuş Ama karısı Asyalıymış.
إنهُ يعمل في صيدلية فرنسية. لكن زوجته سيدة آسيوية.

- Hayır Ama karısı aktif görevde.
لا، لكن زوجته في خدمة فعالة حالياً.

Ama karısı hiç şakadan anlamıyor.
لكن زوجته .. تفتقد لحسالفكاهة.

- Bilmiyorum Ama karısı biliyor.
-لا أعلم، لكن زوجتهُ تعرف .