| Mucizevi bir şekilde iyileştiğini söyleyebilmek isterdim ama olmadı. | Open Subtitles | أتمني إن كان باستطاعتي أن أقول أنها شفيت بمعجزة لكنها لم تفعل |
| Eve geldin. Işığı açmaya çalıştın... ama olmadı. | Open Subtitles | أتيتِ إلى المنزل إذاً وحاولتِ إضاءة الأنوار لكنها لم تضيء |
| Yardım etmeye çalıştım, rol yaptım ama olmadı, o yüzden artık bitti o devir. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقدم يد العون لكن دون جدوى لن أفعل ذلك مجداا |
| - Bir şeyler olduğunu sanıyor. ama olmadı. - Yani? | Open Subtitles | ـ يخال ثمة شيء حصل، لكنه لم يحدث ـ ويعني؟ |
| Dijital pozitif görüntü yapmaya çalıştım ama olmadı. | Open Subtitles | حاولت ان أجري فحصاً رقمياً و لكنه لم يعمل |
| Denedim ama olmadı. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقاوم, ولكن لم أستطع الهروب. |
| Sonrasında da bir şeyler yiyecektik ama olmadı. - Ne güzel. | Open Subtitles | و كنا سنذهب لنتعشى لكن لم نستطيع |
| Buluştuğumuz zaman ona verecektim ama olmadı. | Open Subtitles | كنت سأعطيها إياها في اجتماع، لكنها لم تفلح |
| Dünyanın mahvolması gerekirdi, ama olmadı. | Open Subtitles | من المفترض بالأرض أنها دمرت لكنها لم تفعل |
| Eğer özünü geri alırsan bu seni düzeltir sandın ama olmadı. | Open Subtitles | لقد ظننتَ أنه بإستعادتك لنعمتك أنها سوف تصلح جميع أمورك لكنها لم تفعل |
| Polis akademisine katıldığı zaman, bu işte harika olacağını sandı, ama olmadı. | Open Subtitles | عندما انضمت إلى أكاديمية الشرطة، حسبت أنها ستتفوق، لكنها لم تفعل |
| ama olmadı. Çünkü bitiremedi. | Open Subtitles | لكنها لم تفعل لأنها لم تستطع أن تنهي الأمر |
| Geçtiğimiz iki ay boyunca dişiyi yumurtlatmaya çalıştım ama olmadı. | Open Subtitles | الآن، قضيت شهرين. في محاولة بإنزال بالملاطفة للانثى للتبويض، لكن دون نجاح. |
| Yardım etmeye çalıştım, rol yaptım ama olmadı, o yüzden artık bitti o devir. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أقدم يد العون لكن دون جدوى لن أفعل ذلك مجداا |
| Her geçişimde o müziği tekrar duymak istedim ama olmadı. | Open Subtitles | كنت دائماً أمشى من الخلف متمنية أن أسمعها مرة أخرى , و لكنه لم يحدث أبداً. |
| ama olmadı. Bizim şansımız iyiydi, onunkiyse kötü. | Open Subtitles | لكنه لم يحدث انه من حسن حظنا وسوء حظه |
| Gençken denedim, ama olmadı. | Open Subtitles | عندما كنت صغيراً, حاولت, لكنه لم يحدث |
| Ciddi bir sırıtış denedim, ama olmadı. | Open Subtitles | حاولت تجريب وجه جِدّي ولكن لم أستطع |
| Kore'de bebek sahibi olmaya çalıştık ama olmadı. | Open Subtitles | (حاولنا إنجاب طفلاً في (كوريا لكن لم نستطيع |