| Biraz ibne işi Ama sizin için alabilirim. | Open Subtitles | هذا النوع للشواذ ولكن يمكنني ان اجلبه لك |
| Genelde evet. Ama sizin durumunuzda, iş biraz daha karışık. | Open Subtitles | ولكن يمكنني مواصلة العيش بكِلية واحدة، صحيح؟ |
| Düzen yaradılışın gelgitidir Ama sizin türünüz pek çok şey arasından birine tapar. | Open Subtitles | بسبب إستمرار الخلق و لكن أنتم ، أنواع حيث يقدس الوحد على الكثير |
| Ama sizin; yuva arkadaşının ve amirinin dünyadan haberi yokmuş. | Open Subtitles | علم أن لديه عقدة حول قتل البشر لكن أنتم ، عشه ، شريفه لم يكن لديكم فكرة عن ذلك |
| Başka şansım yoktu dedim. Ama sizin var, ikinizin de. | Open Subtitles | قلت إنّي لم أملك خيارًا، لكنكما مخيرتان. |
| Başka şansım yoktu dedim. Ama sizin var, ikinizin de. | Open Subtitles | قلت إنّي لم أملك خيارًا، لكنكما مخيرتان. |
| Detayları daha sonra tartışacağız Ama sizin tüm yapmanız gereken gözünüzü dört açıp daha sonraki aşamada istendiğinde dinleme cihazı takacaksınız. | Open Subtitles | سنناقش التفاصيل في مرحلةٍ لاحقة ولكن في الأساس جُلّ ما عليكِ القيام به هو إبقاء عينيكِ مفتوحة، وفي مرحلةٍ لاحقة قد يطلب منكِ إرتداء سلكٍ |
| Ama sizin gibi eğitimi ve geçmişi olan birinin bir kabadayıdan bu dereceye kadar korkması beni şaşırttı. | Open Subtitles | لكن أَنا مُفاجئُ الذي a رجل بتعليمِكَ وخلفيتِكَ يَجِبُ أَنْ يُخافَ مِن قِبل a يُرهبُ إلى هذا المدى. |
| - Doğru. Ama sizin ekip, şarkıcılara mutlu son vermek zorunda. | Open Subtitles | نعم لكن قومك يجب أن يتركوا نهاية جيدة للشعراء |
| Ama sizin erdemli bir adam olduğunuzu söyleyebilirim. | Open Subtitles | ولكن يمكنني الجزم بأنك رجل ذو مبادئ |
| Ama sizin için bulabilirim. | Open Subtitles | ولكن يمكنني ان ابحث لك |
| Bak, evliliğinin ilk haftasının kusursuz olmasını istemeni anlıyorum Ama sizin aranızda çok kuvvetli bir bağ var. | Open Subtitles | انظري، أنا أفهم رغبتك في أن يكون أول أسبوع من زواجك مثالياً لكن أنتم يا رفاق لديكم حقاً علاقة قوية |
| Sizin yaşınızdaki çocuklar bazen pisliğe dönüşebiliyor Ama sizin mayanız sağlam. | Open Subtitles | دعوني أخبركم شيئًا، أولاد بعمركم يمكنهم أن يتحولوا إلى أشقياء، لكن أنتم يا أولاد طيبون للغاية. |
| Detayları daha sonra tartışacağız Ama sizin tüm yapmanız gereken gözünüzü dört açıp daha sonraki aşamada istendiğinde dinleme cihazı takacaksınız. | Open Subtitles | سنناقش التفاصيل في مرحلةٍ لاحقة ولكن في الأساس جُلّ ما عليكِ القيام به هو إبقاء عينيكِ مفتوحة، وفي مرحلةٍ لاحقة قد يطلب منكِ إرتداء سلكٍ |
| Ama sizin gibi eğitimi ve geçmişi olan birinin bir kabadayıdan bu dereceye kadar korkması beni şaşırttı. | Open Subtitles | لكن أَنا مُفاجئُ الذي a رجل بتعليمِكَ وخلفيتِكَ يَجِبُ أَنْ يُخافَ مِن قِبل a يُرهبُ إلى هذا المدى. |
| - Doğru. Ama sizin ekip, şarkıcılara mutlu son vermek zorunda. | Open Subtitles | نعم لكن قومك يجب أن يتركوا نهاية جيدة للشعراء |