| Zamanınızı buna harcayın, ben de en kısa zamanda ameliyathanede bana katılmanızı sağlayayım. | Open Subtitles | اقضي وقتكِ معه، وسانظر في أمر انضمامكِ إلي في غرفة العمليات قريبا جدا. |
| Şu an ameliyathanede beni bekleyen küçük bir kız var. | Open Subtitles | هناك فتاة صغيرة في غرفة العمليات والتي لن تعيش بدوني. |
| Şefim, iki numaralı ameliyathanede hemen eksploratori laparotomi yapılması gereken bir hasta var. | Open Subtitles | أيها الرئيس، هناك مريض في غرفة العمليات 2 يحتاج لجراحة استقصائية في الحال. |
| Çünkü ameliyathanede solo ameliyat yapacak ilk kişi belanın tekidir. | Open Subtitles | إذ أنّ أوّل من يتاحُ لهُ الوقوفُ بمفردهِ في غرفة العمليّات هو الأقوى |
| ameliyathanede nakil için hazırlanmış olan bekar bir anneyi mi cezalandıracaksın? | Open Subtitles | إذاً ستعاقب أم وحيدة في غرفة العمليات مجهزة وتنتظر الزراعة ؟ |
| ameliyathanede bulunduğum ilk zamanlar gerçek bir ameliyatı izlerken, ne olacağıyla ilgili hiçbir fikrim yoktu. | TED | اول مرة وقفت في غرفة العمليات وشاهدت عملية جراحية حقيقية لم تكن لدي أدنى فكرة عن ماذا سيحصل |
| Simülator ve ameliyat video kayıtlarına yüzlerce ekstra saat harcıyorlar; ameliyathanede öğrenmeleri gereken işi. | TED | وأمضوا مئات الساعات الإضافية م ع نظم المحاكاة وتسجيلات الجراحة، عندما كان من المفترض أن تتعلم في غرفة العمليات. |
| ameliyathanede, yatağın başında hissettim ben bunu. | TED | بالنسبة لي انا اشعر بها داخل غرفة العمليات .. وفي غرف الانتظار |
| Frank Burns ameliyathanede ne yapacağını bilmiyor. | Open Subtitles | فرانك بيرنز لا يتدبر امره في غرفة العمليات |
| ameliyathanede doktorun birine saksofon çekerken yakalanmış. | Open Subtitles | قبض عليها وهي تلهو مع الدكتور في غرفة العمليات الجراحية |
| Geçen yıl, o ameliyathanede ders verirdi. | Open Subtitles | السنه الماضية, كان يلقى المحاضرات فى غرفة العمليات |
| Umarım ameliyathanede dua eden cerrahlara benzemezsin. | Open Subtitles | أتمنى ألا تصبحي جراحة تؤدي الصلاة في غرفة العمليات |
| Umarım ameliyathanede dua eden cerrahlara benzemezsin. | Open Subtitles | آمل ألا تكونى جراحة من الذين يصلوا فى غرفة العمليات |
| ameliyathanede olmamalıydın. | Open Subtitles | انت لم يكن لك اي علاقة للوجود في غرفة العمليات |
| Ben konuşurken konuşmayın, hiçbir zaman "Miller zamanı" demeyin ve ameliyathanede losyon kokusundan nefret ederim. | Open Subtitles | لا تتحدثوا بينما أنا أتحدث و لا أحب رائحة الكولونيا و أنا في غرفة العمليات |
| Açlık, susuzluk, acı; ameliyathanede bunları hissetmesiniz. | Open Subtitles | الجوع والعطش والأم لا تشعرين بهم في غرفة العمليات |
| İki numaralı ameliyathanede de bir Whipple ameliyatı var. | Open Subtitles | و هنالك عمليةٌ لمحيط الحلمه تتم الآن في غرفة العمليات الثانيه |
| Bugün ameliyathanede ne oldu? | Open Subtitles | إذن اليوم في غرفة العمليّات ما الذي حدث معك ؟ |
| Oğlumu arıyorum. ameliyathanede mi? | Open Subtitles | أنا أبحث عن إبني هل هو في غرفة العمليّات ؟ |
| Bu tıpkı ameliyathanede tümörü almaya çalışırken bir anda kör olmak gibi bir şey. | Open Subtitles | الأمر شبيه بأن تكون بغرفة العمليات وأنك على وشك إستئصال ورماً ومن ثم تجد عواقب لا يمكنك تخطيها |
| Dün akşam ameliyathanede birlikte olduğun genç kız sabahtan beri bekliyor. | Open Subtitles | فبعد الليلة التي قضيتها في غرفة الجراحة مع هذه الشابة التي كانت منتظراك هذا الصباح |
| ameliyathanede her seferinde bir cerrah kalıyor. | Open Subtitles | جعلنا غرف العمليات تعمل، جرّاح في كل غرفة، |
| Birleşmeden bu yana, ameliyathanede vakit geçirmek imkansız hale geldi. | Open Subtitles | منذ عملية الدمج ,انه لمن المستحيل ان احصل علي غرفة عمليات |
| Bunu ameliyathanede, beyninin içindeyken yapma riskini göze alamam. | Open Subtitles | و أنا لن أخاطر بجعلكِ تفعلين ذلك في غرفة عمليّاتي عندما أعمل بداخل دماغه |
| Bilimin açıklayamadığı şeyler olduğuna inanç ve duanın bir etkisi olduğuna gerçekten inanıyorum ama bu bekleme odasında, ameliyathanede değil. | Open Subtitles | وأنّ هناكَ دوراً للإيمانِ والصّلوات لكنّ دورها هو في غرفة الانتظار لا غرفةِ العمليّات |
| Bütün gün ameliyathanede olacağım zaten. | Open Subtitles | حسنٌ، سأكون بغرفة الجراحة على أيّا حال |
| Sadece sizi bulmamı ve ameliyathanede buluşmamızı söyledi. | Open Subtitles | - -لقد قال فقط ان احضرك و سنتقابل أثناء الجراحة |
| Miranda ameliyathanede hem çalışıp, hem de öğrenebileceğimi kabul etmeli. | Open Subtitles | على (ميراندا) أن تتقبّل فكرة أنّي أستطيع العمل و أكون في غرفة العمليّات و أتعلّم في نفس الوقت |