| Bir Amerikalıyla tanışmıştım. Testereyle iki parmağının ucunu kesmişti. | Open Subtitles | قابلت أمريكي قطع اثنان من أصابعه بالمنشار |
| Sarhoş bir Amerikalıyla nasıl başa çıkılacağını biliyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعرفون كيف يتعاملون مع سكّير أمريكي. |
| Rusya'yla ilişkisi olabilecek bilgilere erişim yetkisi olan bir Amerikalıyla evlenmek. | Open Subtitles | أن أتزوج بهدف أمريكي والذي يكون لديه وصول لنوع المعلومات التي قد تكون مهمة لروسيا |
| Saygın bir Amerikalıyla tanışmanızı istiyorum. | Open Subtitles | يشرفني أن أقدم لكم الأمريكي الذي نال الشرف هذا الأسبوع |
| Şu Amerikalıyla konuşmaların. | Open Subtitles | تلك الجلسات مع ذلك الأمريكي المجنون |
| Bir hafta önce Ruslara gidip, bir Amerikalıyla kontak kurduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد ذهب للروس منذ أسبوع و قال لهم أن لديه عميل أمريكى. |
| Biliyor musun... bu akşam istediğim son şey ukala bir Amerikalıyla uğraşmak. | Open Subtitles | هل تعلم كل ما احتاجه الليله امريكي لعين حكيم |
| Anlamak zorundasın , geleneksel Pakistan için sadece bir kötü günah var sonra bir Amerikalıyla evlenmek | Open Subtitles | يجب أن تعرفي في العادات الباكستانيـة هناك شيء وحيـد أسوأ من الزواج بأمريكي |
| Bir Amerikalıyla birlikte olması o kadar da kötü değil aslında. | Open Subtitles | انتظروا إن كانت تواعد أمريكياً فذلك الرجل ليس سيئاً |
| Sesi bu kadar ezik çıkan bir Amerikalıyla daha önce hiç karşılaşmamıştım. | Open Subtitles | لم أعرف أمريكي أبداً قد يكون فاشل تماماً هكذا |
| Bir Amerikalıyla kaçtı. | Open Subtitles | لقد هربت مع رجل أمريكي |
| Kız buraya bir Amerikalıyla geldi mi hiç? | Open Subtitles | هل دخلت هنا مع شخص "أمريكي" من قبل؟ |
| "Asla bir Amerikalıyla evlenemem". | Open Subtitles | بأنني لن أتزوج من " أمريكي " أبداً |
| Görgü tanıkları Komarov'u bir Amerikalıyla gördüklerini söylemişler. | Open Subtitles | هناك شهود أفادوا برؤيتهم (كوماروف) يفر{\pos(190,240)} برفقة شخص أمريكي{\pos(190,240)}. |
| Bali'de bir Amerikalıyla tanışmak. | Open Subtitles | التقى رجل في بالي، أمريكي. |
| Bu sabah bile lanet olasıca Amerikalıyla beraberdin. | Open Subtitles | حتى هذا الصباح مع صديقك الأمريكي اللعين |
| O zaman Amerikalıyla bitirmelisiniz. | Open Subtitles | يتوجب عليكِ إنهاء الأمر مع الأمريكي إذن |
| Şu Amerikalıyla görüşmeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أتحدث مع هذا الأمريكي |
| Bir hafta önce Ruslara gidip, bir Amerikalıyla temas kurduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد ذهب للروس منذ أسبوع و قال لهم أن لديه عميل أمريكى. |
| Sen çeneni kapa! Gert'im bir Amerikalıyla evli. | Open Subtitles | أغلق فمك هل إبنتى متزوجة من أمريكى ؟ |
| Patron bir grup Amerikalıyla beraber, geçen hafta Tremblant'taydı. | Open Subtitles | المالك كان مع فريق امريكي فوق تريمبلانت الاسبوع الماضي |
| Phoenix yaşayan bir Amerikalıyla evli. | Open Subtitles | "تزوجت بأمريكي يعيش هنا في "فينكس |
| Lütfen bir Amerikalıyla çıkmadığını söyle. | Open Subtitles | أرجوكِ أخبريني أنكِ لاتواعدين أمريكياً |