| Rose, o adamı birisinin ele verdiğine bir an olsun inanmadım. | Open Subtitles | روز لا أعتقد ولو للحظة ان احدا قد وشى به |
| Yine de gün içinde bir an olsun politik geleceğimi tamamen güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | فلا يمكن أن أخاطر بمستقبلي السياسي ولو للحظة |
| Onu tehlikeye sokacağı bir an olsun aklıma gelmemişti. | Open Subtitles | لم أفكر ولو للحظة أن هذا سيعرضه للخطر |
| Başından beri haklı olduğunu biliyordum, Woody. Bir an olsun şüphe etmedim. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنك كنت صحيح من البداية يا وودي لم أشك بك لثانية واحدة |
| Başından beri haklı olduğunu biliyordum, Woody. Bir an olsun şüphe etmedim. | Open Subtitles | لقد عرفت بأنك كنت صحيح من البداية يا وودي لم أشك بك لثانية واحدة |
| Bir an olsun mahkeme salonunda olduğumuzu varsayabilir miyiz? | Open Subtitles | أثناء إعدامي دون محاكمة. -هلّا إفترضنا ولو للحظة أننا في قاعة محكمة |
| Ancak bir an olsun seni sevmekten vazgeçmedim. Bir an bile. | Open Subtitles | لكنني لم اتوقف عن حبكِ ولو للحظة |
| Bir an olsun şüphe duymamıştım. | Open Subtitles | حسناً , أنا لم أشك بذلك ولو للحظة |
| Ama bir an olsun endişelenmedim. | Open Subtitles | لم يقلقنى ولو للحظة |
| Senden bir an olsun şüphelenmedim. | Open Subtitles | أنا لا أشكك بك ولو للحظة |
| Bunu bir an olsun bile düşünme. | Open Subtitles | لا تفكر بذلك ولو للحظة واحدة |