| Yeni evrim bilgiden kaynaklanır, iki çeşit bilgi kaynağı vardır: dijital ve analog. | Open Subtitles | الإرتقاء الجديد ينبع من المعلومات و هو ينبع من نوعين من المعلومات: رقمي و تناظري |
| Pekala, bu filmdeki video analog. | Open Subtitles | حسنا,يا اصدقائي,مقطع الفيديو في هذا الفيلم هو تناظري |
| Minuteman başlıklarının muhafazasına bakılırsa dijital modül devre dışı gibi ve tam analog kullanım gerçekleşecek. | Open Subtitles | حسب أغلفة تلك الصواريخ الباليسيتة أظن أنه تم تجاوز الوحدة الرقمية وإعدادها لتعديل تناظري كامل |
| Böylece odaya bu kocaman, hantal, analog kayıt aletini getiriyorlar, ve bu ufak biip, biip seslerini kaydetmeye başlıyorlar. | TED | وهكذا قاموا بجلب ذلك المسجل التناظرية العتيق، وقاموا بتسجيل ذلك الرنين. |
| verici orada sanırım analog sinyalleri topluyor. | Open Subtitles | هناك برج إذاعي هناك لا بد أنه يلتقط بعض أنواع الإشارة التناظرية |
| İlk önce analog kablolar gitmeli. | Open Subtitles | أولاً ,علينا التخلص من الأسلاك التناظرية |
| analog sinyali gönderebilmek için senin erişim kodlarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد أرقامك السرية للهوائيات لأرسل إشارة تناظرية. |
| Hadi ama millet. Hava kararacak yakında. analog olarak çalışıyoruz dijital olarak çalışıyoruz. | Open Subtitles | هيّا يا رفيقتاي، سيحل الظلام قريبًا، نحن نعمل على رمز تناظري |
| Bu acil yer tespit sinyali eski bir model. analog frekanslı. | Open Subtitles | تلك الإشارة هي نموذج قديم لإشارات الإستغاثة تعمل بتردد تناظري |
| Dean bu analog sorun değil yani. | Open Subtitles | إنه تناظري يا "دين". أستطيع التعامل معه. |
| - Servis Retron A-64 analog telefona bağlı durumda. | Open Subtitles | -الخدمة مُرتبطة بـ"ريترون آي 64" تناظري . |
| Dijital dünyadaki analog bir adamsın. | Open Subtitles | أنت رجل تناظري في عالم رقمي |
| analog zamanlayıcı var. | Open Subtitles | تم تركيب موَقّت تناظري |
| analog veya dijital-analog karışımı bir şey tespit ettin mi? | Open Subtitles | هل حددت أي شيء التناظرية أو الهجينة التناظرية الرقمية؟ |
| Ama saatlerce analog ses kaydı var ve süreci hızlandırma imkanım yok | Open Subtitles | لكن لديّ ساعات من المحادثات التناظرية ولا طريقة لتسريع العملية |
| Ve özünde alıcılarının olduğu yerlerde tüm dijital iletişimi telsiz görüşmelerini ve analog görüşmeleri takip ediyor. | Open Subtitles | حيث يتم اعتراض عمليًا، كل الاتصالات الرقمية، كل الاتصالات اللاسلكية، كل الاتصالات التناظرية |
| Darbe genişlik modülasyonu, diğer bir deyişle DGM analog devreyi, sayısal çıktılarla kontrol eder. | Open Subtitles | وضغط العرض التحويرى يتحكم بالدوائر التناظرية مع المُخرجات الرقمية |
| analog ses teknolojisi insanların coşmayı ve ahlaksızlığı sevdiği zamanda geliştirildi. | Open Subtitles | وقد تم تطوير تقنية الصوت التناظرية في وقت عندما اهتم الناس بالدفء والعُمق |
| analog, biliyorum, sonuna kadar. Tamamen içine girdim. | Open Subtitles | أجهزة الكهربائيات التناظرية أعلم، تعجبني تماماً |
| Bir analog saate bakınca saniyenin döndüğünü görürsünüz sanki dikkatinizle onu yakalayacakmışsınız gibi saniye ibresi durur ve devam eder. | Open Subtitles | إذا نظرتم إلى ساعة تناظرية وانت تنظر الى العقرب الثاني وهو يدور، بينما يحوز على انتباهك، |