| anlaşma yaptık. Gitmesini sağlarım. Başka bir şey yapmam. | Open Subtitles | لقد عقدنا اتفاق ساجعله يرحل ,هذا ما سأفعله |
| - Söyledim, ölmek istiyorum! - anlaşma yaptık. | Open Subtitles | أريد أن أموت لدينا اتفاق مسبق أليس كذلك؟ |
| Bir anlaşma yaptık. Ben sözümü tuttum. | Open Subtitles | كان لدينا إتفاق وأنا أبقيت جزئي من الصفقة |
| - Bir anlaşma yaptık. Ödeyin beyler. | Open Subtitles | تقبلوا الأمر وأدفعوا المال يا رفاق هناك إتفاق بيننا |
| Bir anlaşma yaptık, seni nankör köpek. | Open Subtitles | لقد عقدنا صفقة ، يا أيها الجاحد ابن الفاجرة |
| Olağanüstü veya değil. Bir anlaşma yaptık, yazılı bir anlaşma. | Open Subtitles | مساعدة مناوعة ، بيننا اتفاق اتفاق مكتوب موقع |
| Bizi sınıra ulaştırmanız için anlaşma yaptık ama sayımız arttı. | Open Subtitles | كَانَ لدينا اتفاق للوُصُول إلى الحدودَ، لكن لدينا أناس كثيرة ونحتاج عربات. |
| Bizi sınıra ulaştırmanız için anlaşma yaptık ama sayımız arttı. | Open Subtitles | كَانَ لدينا اتفاق للوُصُول إلى الحدودَ، لكن لدينا أناس كثيرة ونحتاج عربات. |
| Senin bir kere gitmene izin verdim. Bir anlaşma yaptık, ben uydum. | Open Subtitles | لقد تركتكِ تمضين مرّة، لقد عقدنا اتفاق وقد احترمته |
| O ve ben bir anlaşma yaptık, Sanırım buna saygı duymalısın. | Open Subtitles | الصبي وانا لدينا اتفاق, أعتقد أنك يجب أن تحترم ذلك. |
| Bak Kurt, seni seviyorum ve bütün yaptıklarını anlayışla karşılıyorum ama bunu yapma evlat, seninle bir anlaşma yaptık, değil mi? | Open Subtitles | أنظر يا كارت أنا أحبك و انا متعاطف لكل أشيائك لكن هيا يا صديقي لدينا اتفاق هنا |
| Bir anlaşma yaptık. Buraya elimden bir şey gelir mi diye görmeye geldim. | Open Subtitles | بيننا إتفاق فقط وأنا هنا لأرى بمَ أستطيع المساعدة |
| Bu meseleye karışmasına izin vermeyeceğim. Senin insanınla bir anlaşma yaptık. Bu anlaşmaya göre kimseyi öldürmediğim sürece istediğim zaman benimle çalışmak zorunda. | Open Subtitles | لقد عقدنا إتفاق ، بينها وبيني ، أنه إن لم أقتل أحد ، فسوف تعمل لديّ كما أرغب |
| Lütfen bak...biz bir anlaşma yaptık, ben sana her istediğini verdim! | Open Subtitles | من فضلك .. أنظر، نحن لدينا إتفاق لقد أعطيتك كل شئ أردته |
| Dinle, üç yıllık bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | إسمع، لقد عقدنا صفقة لمدة ثلاث سنوات، |
| Ne yapacağını duymak istemiyorum. anlaşma yaptık. Uyacağım. | Open Subtitles | لا أريد سماع ما سيفعله لقد عقدنا أتفاق و سألتزم به |
| Sonra bu tertip için gizli bir anlaşma yaptık, ben de kabul ettim çünkü annem ve benim için çok şey anlamına geliyordu. | Open Subtitles | لكننا قمنا بإتفاق خاص، لنقوم بهذه المكيدة وأنا وافقتُ لأنها كانت تعني الكثير لأمي و لي |
| - Bir anlaşma yaptık, siz çocuklara baktınız... - Orayı seveceksiniz. | Open Subtitles | لقد إتفقنا يارفاق نحن سنهتم بالأطفال, سيعجبكم الامر |
| Tanrım, Cuddy şu kadınları Iowa'ya götürmek için anlaşma yaptık ben kendi sözümü tuttum ama sen bozdun. | Open Subtitles | يا الهي كادي . لقد اتفقنا ان نعيد هؤلاء النساء معا . لاكنك لم توفي بوعدك . |
| FBI'lı çocuklarla anlaşma yaptık. | Open Subtitles | رجال المباحث الفيدرالية وعدونى باتفاق |
| Dinleyin, Bu adamla bir anlaşma yaptık. Kız kardeşiyle birlikte gidebileceğini söyledim. | Open Subtitles | اسمعوا، لقد اتفقت معه على أن يخرج من هنا مع أخته |
| Bundan kurtulamayacaksın. anlaşma yaptık. Bebeğini alacağım. | Open Subtitles | لن تنجي بفعلتك بيننا اتّفاق و سآخذ طفلتك |
| Baba, bu yılki Noel dekorasyonu konusunda anlaşma yaptık | Open Subtitles | الأَبّ، كَانَ عِنْدَنا إتفاقيةُ حول زينة عيد الميلادَ هذه السَنَةِ. |
| Aslında, bu sizi hiç ilgilendirmez ve gerçek olan şu ki, sizle bir anlaşma yaptık... | Open Subtitles | حسناً، هذا ليس من شأنك. ولكن في الحقيقة لقد حصلت عليه. وعقدنا صفقة... |
| Ya da kendini öyle sanıyor. Bir anlaşma yaptık, Wynn. | Open Subtitles | لقد عقدنا اتفاقا |
| Koşuyor, paten yapıyor ve yüzüyor. Biz de bir anlaşma yaptık. | Open Subtitles | وهو يجرى ويتزحلق ويسبح لذا عقدنا أتفاق. |
| Onunla anlaşma yaptık. Onunla ayakkabı ithal edeceğiz. | Open Subtitles | عقدت اتفاقاً معه، سنستورد معاً حقيبة منه. |