| Biz, almakta olduğunuz riskleri her zaman anlamanız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden anlamadığımız şeylere yatırım yapmıyoruz. | TED | انه يعني اننا نؤمن انه يجب دوما أن نفهم المخاطر التي سنوشك على خوضها فنحن لا نستثمر في الامور التي لا نفهمها | 
| ki bunu yapmak neredeyse imkânsız, gerçekten tam anlamıyla anlamadığımız bu sistemlerin içinde. | TED | التي ... من المستحيل القيام بذلك في هذه الأنظمة التي لا نفهمها تماما. | 
| Doğrulama sistemi olmayan, anlamadığımız gizli formülasyonlar ile puanlanıyoruz. | TED | يتمّ تقييمنا بصيغ سرّية لا نفهمها والتي لا يمكننا استئناف أحكامها في معظم الأحيان. | 
| anlamadığımız şeylerin ardındaki sebepler birşekilde senin de anlamadığın şeylerdi... | Open Subtitles | السبب وراء كل شىء لا نفهمه، أنت وأنا لا نفهمه | 
| Virüsü tamamen anlamadığımız gerçeğinden bahsetmeme gerek bile yok. | Open Subtitles | بدون الحاجة الى ذكر الى اننا لم نفهم الفيروس بعد | 
| Doğruyu gerekli olduğu zaman kullanıyoruz, bazen çok iyi nedenler için, bazen de yalnızca hayatımızdaki boşlukları anlamadığımız için. | TED | نحللها على أساس الحاجة، أحيانا لأسباب جيدة جدا، وأحيانا أخرى لآننا لا نفهم الفراغ في حياتنا. | 
| anlamadığımız bir sürü şey. Bunları gördüğüm anda seni düşündüm. | Open Subtitles | الكثير من الأشياء التي لا نفهمها لقد فكرت فيك في اللحظة التي رأيتها فيها | 
| anlamadığımız dinamik bir dizi olaylar vardı. | Open Subtitles | وكان هناك بعض الظواهر الديناميكية التى لم نفهمها | 
| anlamadığımız işlerle uğraşmasaydık o hala hayatta olabilirdi. | Open Subtitles | كانت ستظل حية لو لم نعبث بأشياء لا نفهمها. | 
| anlamadığımız şeylerden korktuğumuz şeylerdir. | Open Subtitles | تعرف أشياء لا نفهمها الأشياء التي نخافها | 
| Ama birşeyi anladıktan sonra daha çok sevdiğini söylüyorsan... anlamadığımız şeyleri sevmiyoruz demek olur yanlış mı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنت تقول أنك أحببته بعد أن بدأت بفهمه هذا يعني أننا لا نحب الأشياء لأننا لا نفهمها | 
| Efendim, bence bu dünya hakkında anlamadığımız çok şey var. | Open Subtitles | أظنّ ثمّة أشياء كثيرة بهذا العالم لا نفهمها | 
| Bir avuç eski kafalı geri zekalı karşıt tarafta yerini alıyor ve bizi anlamadığımız ve asla kazanamayacağımız bir savaşa sürüklüyorlar. | Open Subtitles | وضع فيه كهول حمقى يقاتلون في حربٍ لا نفهمها ونعجز عن الفوز بها | 
| Verebilir. Eğer anlamadığımız güçler tarafından güç verildiyse. | Open Subtitles | بـإمكانها , إذا كانت مدعومة بقوى لم نفهمها بعد. | 
| Bizim anlamadığımız enerjilerin ve güçlerin kanalı olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها تقوم بتوجيه طاقات وقوى لا نفهمها | 
| Onun geldiği yerde bizi anlamadığımız yahut anlayamadığımız çok şey var. | Open Subtitles | ثمّة في أرضه الكثير ممّا لا نفهمه أو نعجز عن فهمه | 
| Öncelikle, anlamadığımız şeyi üretemeyiz, ve anlamadığımız şeyi kafamızda oturtamıyoruz.. | TED | اولا لاننا لا نستطيع ان نشكل ما لا نفهمه، وما لا نفهمه ونستخدمه ينتهي به المطاف الى تشكيلنا نحن | 
| Şimdilik, bizim hiçbir zaman devridaim makine üretemeyeceğimizi söylemek zordur çünkü halen evren hakkında anlamadığımız birçok şey bulunmaktadır. | TED | ولكن من الصعب أن نقول بشكل قاطع أننا لن نكتشف أبدًا آلة حركة أبدية لأنه ما يزال هناك الكثير الذي لا نفهمه حول الكون. | 
| Ne dediğini anlamadığımız için üzerimize gelme. | Open Subtitles | لا تتنمّر علينا لمجرد اننا لم نفهم ما تقول. | 
| anlamadığımız şeylerden korkmaya eğilimliyizdir ve eğer kendimizi uzak tutarsak korku büyür ve bazen nefrete dönüşür. | TED | عندما لا نفهم شيئًا، نميل إلى الخوف منه، وإذا حفظنا أنفسنا منه، هذا الخوف ينمو، وأحيانًا، يتحول إلى الكراهية. | 
| Bizim pek fazla anlamadığımız bir şekilde bu damlacıklar bilgiyi kaydetmeyi öğrendiler. | TED | بطريقةٍ ما وبطرق لا نستطيع فهمها تماما، تعلمت تلك القطرات الصغيرة كتابة المعلومات. |