| Sana bir hikaye anlatabilirim ya da radyo dinleyebiliriz. | Open Subtitles | يمكنني إخبارك بقصة أو يمكننا الإستماع للراديو |
| Kocan seninle evlenmeden önce onun hakkında bir-iki şey anlatabilirim sana. | Open Subtitles | بإمكاني إخبارك بشيء أو شيئين عن زوجك الأخير قبل زواجكما |
| Onun babasını öldürdüm ne olduğunu sana anlatabilirim, bu bir özür değil af için yalvarmıyorum. | Open Subtitles | أنا قتلت أباه يمكنني إخبارك ما حصل وذلك ليس عذراً و لست استجديك الرحمة |
| Size gördüklerimi anlatabilirim ama burada size neler olduğunu anlatabilecek biri olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا يمكن أن أخبرك الذي رأيت، لكنّي لا تفكّر هناك رجل هنا من يستطيع إخبارك الذي حدثت. |
| Del, sana Clark Delvin hakkında bir iki şey anlatabilirim. | Open Subtitles | ديل، يمكن أن أخبركِ بشيء أو اثنان عن كلارك ديفلن |
| Noktasına kadar biliyorum. Senin kadar iyi anlatabilirim! | Open Subtitles | أعرف مغزي كل كلمة ، أبي أستطيع إخبارهم بها مثلك تماما |
| Neden paranın peşinde olduğumu anlatabilirim, tamam mı? | Open Subtitles | يمكنني إخباركِ بالسبب الذي دعاني أسرق النقود، حسناً |
| Sana anlatabilirim. | Open Subtitles | أستطيع إخبارك ولكن لاأعرف إن كنت ستفهمني |
| Sen öğrenene kadar, sadece bildiğin şeyleri anlatabilirim. | Open Subtitles | حسنا حتى تعلم كل ما أستطيع إخبارك به هو ماتعرفه بالفعل |
| Sana sadece bu kadarını anlatabilirim. Gerisi sana kalmış. | Open Subtitles | يُمكنني فقط إخبارك بهذا والباقي عليك أنت |
| Burayla ilgili bilmeniz gereken her şeyi anlatabilirim. | Open Subtitles | يمكنني إخبارك بكل شيء تريد معرفته عن هذا المكان |
| - söyle nasıl yardımcı olabilirim.., yemek yapabilirim, kitapla ilgili ne bilmek istersen sana anlatabilirim. | Open Subtitles | اسمع، لديّ معدات السير، وأستطيع الطهي، وبوسعي إخبارك بمعلومات لكتابك |
| Daha nasıl anlatabilirim senin aşkına değer vermiyorum. | Open Subtitles | كيف أستطيع أن أخبرك بهذا أنني لا أهتم لأمرك |
| Deniz fenerleri hakkında bilmek istediğin herşeyi anlatabilirim. | Open Subtitles | تناولي بعض الطعام أستطيع أن أخبرك بكل شيء تودين معرفته عن المنارات |
| Deniz fenerleri hakkında bilmek istediğin herşeyi anlatabilirim. | Open Subtitles | تناولي بعض الطعام أستطيع أن أخبرك بكل شيء تودين معرفته عن المنارات |
| Sanırım sana bir parça anlatabilirim... ya da çoğunu. | Open Subtitles | يمكننى أن أخبركِ بالقليل عن الامر حسناً , ربما بمعظمه |
| Noktasına kadar biliyorum. Senin kadar iyi anlatabilirim! | Open Subtitles | أعرف مغزي كل كلمة ، أبي أستطيع إخبارهم بها مثلك تماما |
| Neden paranın peşinde olduğumu anlatabilirim, tamam mı? | Open Subtitles | لا أصدّقك يمكنني إخباركِ بالسبب الذي دعاني أسرق النقود، حسناً |
| Burada Afrikalıların tıpkı benim yaptığım gibi sinema filmi çektiklerini anlatabilirim ve sahiden bunun bana ilham verdiğini hissetmiştim. | TED | هنا يمكنني أن أروي قصة أفارقة يصنعون الأفلام كما أفعل أنا, وفعلا أحسست بأن في الأمر إلهاما لي. |
| Belki de, bu süre zarfında sizlere Yunanistan gezimi anlatabilirim. | Open Subtitles | ربما في هذه الأثناء يمكنني أن أخبركم عن رحلتي إلى اليونان |
| Size pek çok hikaye anlatabilirim... ama onun yerine bir sunumum var. | Open Subtitles | يمكنني أن اخبركم بالكثير والعديد من القصص لكن بدلاً من ذلك عندي تقديم |
| Ama burada neler olduğunu anlatabilirim, öyle değil mi? | Open Subtitles | لَكنِّي يُمْكِنُ أَنْ أُخبرَك الذي حدث حول هنا، نعم؟ جيد. |
| Eğer uğramak istersen büyükbaban hakkında inanamayacağın hikayeler anlatabilirim. | Open Subtitles | بإمكاني أن أخبركِ بعض القصص عن جدكِ لن تصدقيها |
| Ne söylediğimi anlatabilirim ama bu çok sıkıcı olur. | Open Subtitles | على أي حال من الممكن أن أفسر ما قلته و هذا سيكون مملا |