"anlatarak" - Translation from Turkish to Arabic

• بإخباري
• يحكي
• بإخبارك
• بإخباره
• المعلبة
• بقولك
• بإخبارنا
• بسرد
• بالحديث

Beni heyecanlandırmak için saçma bir tecavüz hikayesi anlatarak başladı.
بدأت بإخباري بعض القصص السخيفة عن الإغتصاب لإثارتي

Tecritten nasıl çıkmayı başardığını anlatarak başlayabilirsin.
يُمكنكَ البَدء بإخباري ما الذي تَفعلُهُ خارِج الانفرادي

Gitar çalmak yerine, garip tarihi anektodlar anlatarak?
بدلاً من أن يعزف على الغيتار ؟ فقط يحكي لهم طرائف تاريخية غريبة ؟

Sağ koluma rekabet etmeme hükmünü nasıl deleceğini anlatarak.
بإخبارك الرجل الثاني بالشركة كيف التلاعب بقانون عدم المنافسة

Adam gibi bir seks hikayesi anlatarak onu çamurdan çıkarmaya ne dersin?
هلا ساعدته رجاءً بإخباره قصة جنسية حقيقية؟

Sense ezilmiş, olgunlaşmamış, bir aptal olarak hiçbir şey değiştirmeyen teorileri aslında hiç umurunda olmayan insanlara anlatarak her gün yaşamak zorundasın.
لكن أنت ملزم أن تعيش كل يوم مقموع، أبله غير ناضج تفتح النظريات المعلبة لأشخاص لا يهتمون

Umarım anlıyorsundur, ...bu hikâyeyi anlatarak kendini öldürtebilirsin.
وعليك أن تدرك أنه بقولك هذه القصة ستكون معرضا للقتل

- Bize onu anlatarak başlayın.
يمكنك البدأ بإخبارنا عنه

Bana neden burada olduğunuzu anlatarak başlamıyorsunuz?
لمَ لا تبدأين بإخباري عن سبب مجيئكِ هنا؟

Zaten bildiğim şeyleri anlatarak nefesini boşa tüketme, vergi kesintileri ilçe işlerini sallamama, valiyle yapılan her işte yalakalık yapma.
لا تزعج نفسك بإخباري بما أعرفه مسبقًا عن إقتطاعات ضرائبنا وإلقاء اللوم على المقاطعات و لعق أحذية رجال الأعمال

- Neden bizim kimliklerimizi birisinin çaldığını nereden bildiğini bize anlatarak başlamıyorsun?
لمَ لا تستهلّ بإخباري عن كيفيّة تبيّنك أنّ أحدًا سرق هويّتك؟

Bir kıza yaklaşırken neler yaptığını anlatarak başla.
ابدأ بإخباري عما تفعله عندما تتقدم لمغازلة فتاة.

Orada ne haltlar döndüğünü anlatarak başlayabilirsin.
كيف ليّ أن أساعدك -يمكنك البدء بإخباري بما يحدث هناك بحق الجحيم

Son Yargı'yı, dünyanın sonunu Hristiyan bakış açısından anlatarak, Michelangelo size bu çarpıcı güzel bedenlere sahip bir dizi figürü veriyor.
يحكي (مايكل أنجلو) نهاية العالم في ظل الرؤية المسيحية، ليوم القيامة، أعطانا (مايكل أنجلو) سلسلة من الصور لأجساد جميلة بشكل جذّاب.

"Hayatımı kendi sözleriyle anlatarak Usulca öldürüyor beni
يحكي حياتي كلها بكلماته" يقتلني بنعومة

Ayrıca sen delinin tekine başkalarının özel hayatını anlatarak ne yaptığını sanıyorsun?
وماذا تفعل بإخبارك لهذا المجنون حول حياة الجميع الخاصّة؟

O zaman bana hikayeni anlatarak öyle olmadığını kanıtla.
اثبتى هذا بإخبارك لى قصتك

O gece neler olduğunu ona anlatarak ona yardımcı olabilirsin.
يمكنكِ مساعدته بإخباره عن ما حدث في تلك الليلة

Ezilmiş, olgunlaşmamış bir aptal olarak, hiçbir şey değiştirmeyen teorileri aslında hiç umurunda olmayan insanlara anlatarak her gün yaşamak zorundasın.
تفتح النظريات المعلبة لأشخاص لا يهتمون الجميع يعرف الحلقة الضعيفة في السلسلة

Neden Adrianna ile ilişkinizin nasıl başladığını anlatarak başlamıyorsunuz?
لماذا لا تبدأ بإخبارنا عن علاقتك ب(أدريانا)؟

İnsanlar hikâyelerle düşünür ve hikâyeler anlatarak dünyayı anlamlandırmaya çalışırız.
البشر يفكرون بسرد الحكايات ونحاول ان نفهم هذا العالم بسرد الحكايات

Demek istediğim, konuşmaya gökada kümelerinin nasıl yararlı olduğunu ve bunun bazı nedenlerini anlatarak başladım. Ama gerçekte neye yararları var?
أقصد أنّني بدأت المحادثة بالحديث عن كيف أنّ عناقيد المجرات مفيدة وأعطيت بعض الأدلة على ذلك، لكن ما هي فائدتها الأصلية؟