| Sen anlatmalısın, o kadar korkmaz. | Open Subtitles | يجب انت انت تخبرها فلن تنزعج بنفس الدرجة |
| Yine de bu durumu Efendimiz'e anlatmalısın. Evde seni bekliyor. | Open Subtitles | لا زال عليكَ إخبار سيّدنا بذلك، فإنه ينتظركَ بالبيت. |
| Hikayeni anlatmalısın, dürüstçe ve tamamını, tabi Ortodoks kilisesinden af bekliyorsan.. | Open Subtitles | يجب ان تخبرهم قصتك بكل صدق و امانه لو انك تريد البراءه من الكنيسه الأرثذوكسيه |
| Bu hikayenin onların gördüğü kısmı. Sen de kendininkini anlatmalısın. | Open Subtitles | هذا جانبهم من القصّة . و يجب أن تخبري جانبكِ |
| Ve bunu yaptığında, ona her şeyi, tüm gerçeği anlatmalısın. | Open Subtitles | و عندما تخبريه يجب أن تخبريه بكل شيء الحقيقة كاملة |
| Gördüklerini anlatmalısın onlara. | Open Subtitles | عليك أن تخبريهم ، بكل ما رأيته يا صحارى .. |
| Belki bir dahaki sefere komik bir öykü anlatmalısın. | Open Subtitles | ربما عليك في المرة القادمة أن تقولي قصة ممتعة |
| Ama önce bana o gece neler gördüğünü anlatmalısın. | Open Subtitles | لكن عليكي أن تخبريني ماذا رأيتي تلك الليلة |
| anlatmalısın, saklayamazsın. | Open Subtitles | يجب أن تخبرها ، لا تستطيع أن تخبي عنها ذلك |
| Neler hissettiğini ona anlatmalısın. - Ona iyi gelir. | Open Subtitles | ينبغي أن تخبرها بشعورك، فإنّ ذلك سيكون له أثر إيجابيّ عليها. |
| Bu hikayeyi, Ana'ya da anlatmalısın. Hayallerini rafa kaldırıp sonra da tepe taklak düşmeni. | Open Subtitles | عليكِ إخبار "آنا" بتلك القصّة تأجيل أحلامك |
| Varsa avukata anlatmalısın bana da. | Open Subtitles | و إن كنت كذلك ...عليك إخبار المحامي و أنا |
| Fakat diğer tarafa, bütün bu olanların hepimiz için bir tehdit oluşturduğunu anlatmalısın. | Open Subtitles | لكن يجب أن تعود إلى الجانب الآخر و تخبرهم أنّ المسئولَ عن هذا خطرٌ علينا جميعاً |
| Eğer testinin sonucu negatif çıkarsa, onlara anlatmalısın. | Open Subtitles | إذا يرجع إختبارك سلبي... أنت يجب أن تخبرهم. |
| Bir sorunun varsa, birilerine anlatmalısın. | Open Subtitles | إن كان لديك مشكلة عليك أن تخبري أحداً |
| -Yargıca yaşadıklarını anlatmalısın. | Open Subtitles | أظن عليك أن تخبري القصة للقاضي |
| Ne hissettiğini anlatmalısın. İnan bana. Bunu yaptığına memnun olacaksın. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ أن تخبريه بشعوركِ صدقيني، ستسعدين إن فعلتِ |
| Bak geri dönüp ne olduğunu anlatmalısın tamam mı? | Open Subtitles | يجب عليك العودة يجب ان تخبريهم بما حدث |
| Polise ve ailene her şeyi anlatmalısın... | Open Subtitles | لذلك يجب أن تقولي لوالديك و للشرطة كلَّ شيء |
| Lafı dolandırmadan, peşimizdekilerin kimler olduğunu anlatmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تخبريني بكل شئ حتي أعرف من الذي سيهاجمنا |
| Bunu yapmalı ve Regina'nın söylediği her türlü korkunç sözü anlatmalısın. | Open Subtitles | أوه، اللهي! حسنا عليك ان تفعلى هذا حسنا؟ وبعد ذلك عليك ان تخبرينى بالأشياء المروعة التى تقولها ريجينا |
| Ona burası ve ikiniz hakkında hatırladığın her şeyi anlatmalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبريها كل شئٍ تتذكرينهُ بشأن هذا المكان عنكِ وعنها |
| - Sen anlatmalısın, Kenai. - Ne? | Open Subtitles | عليك أن تقول هذا ، كيناي ماذا ؟ |
| Jeanne, biliyorum zor ama bana Diego ve diğerlerine ne olduğunu anlatmalısın. | Open Subtitles | جين اعلم صعوبة الامر لكنني احتاج ان تخبريني بالذي حدث لدييغو والاخرين |
| Ama sen, çocuklarına bizim dostluk ve macera dolu hikayelerimizi anlatmalısın. | Open Subtitles | لكنك يجب أن تخبر اطفالك حكايات صدقاتنا ومآثرنا. |
| anlatmalısın, Rick. | Open Subtitles | عليك التحدث بشان الأمر يا (ريك) |