| Bak, bence Teyla'ya burada neler olduğunu anlatmalıyız. | Open Subtitles | ليس قريبا بما يكفى أعتقد أننا يجب أن نخبر تايلا بما يحدث هنا |
| Diğerlerine anlatmalıyız. - O'nu bırakamayız. | Open Subtitles | ـ يجب أن نخبر الباقين ـ لا يمكن أن ندعه هنا |
| Gördün mü? İşte bu yüzden anlatmalıyız. Birbirimize hayatımız boyunca yediğimiz tüm bokları anlatmalıyız. | Open Subtitles | حسناً ، أتري ، لهذا يجب ان نتحدث ، وأن نخبر بعضنا بالأفعال الشنيعة التي فعلناها |
| Onlara anlatmalıyız. O harabelere bakma şansımı değerlendirmeden olmaz. | Open Subtitles | يجب أن نخبرهم ليس قبل أن ألقى نظرة على هذه الأطلال |
| Şimdi doğruca Toprak Kralı'na gidip ona planımızı anlatmalıyız. | Open Subtitles | اسمعوني ، يجب أن نذهب إلى ملك الأرض و نخبره بخطتنا |
| Bence yapmamız gereken, işlemleri tamamladıktan sonra anlatmalıyız. | Open Subtitles | فأنا أعتقد بأننا نستطيع إخبارهم بعد توقيع أوراق الطلاق |
| Jüriyi ateşimizin etrafına toplayıp, daha iyi bir hikâye anlatmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجمعُ هيئة المحلّفين أمام النار ونخبرهم بقصة أفضل. |
| Birbirimize her şeyi anlatmalıyız. | Open Subtitles | أو حينما تشعرين بالبرد، علينا أن نقول كل شيء لبعضنا البعض. |
| Bir şeyler yapmalıyız. İnsanlara anlatmalıyız. | Open Subtitles | ،يجب علينا التصرّف يجب علينا إخبار الناس |
| Belki biz bundan sonra her şeyi birbirimize anlatmalıyız. | Open Subtitles | ربما ينبغي ان نخبر بعضنا عن .كل شي من الان وصاعدا 915 00: 34: 32,462 |
| Onunla çalışmadan önce annene olanları anlatmalıyız. | Open Subtitles | أتعلم ماذا؟ سوف نخبر والدتك قبل أن تبدأ العمل معه. |
| Konu bizim ulusal çıkarlarımızla değil onlarla ilgili, bunu herkese anlatmalıyız. çünkü maalesef iklim değişikliği birçok ülke tarafından bizim ulusal sorunumuz olarak görülüyor. | TED | لذا فإنه من أجلهم علينا أن نخبر كل فرد في العالم، بأن الأمر لا يتعلق بمصالح بلدانهم، لأن العديد من البلدان تعتبر، التغيير المناخي مع الأسف مشكلا وطنيا. |
| Belki ilk olarak senin ailene anlatmalıyız. | Open Subtitles | ربما يجب أن نخبر والديك أولا ً |
| - Polislere herşeyi anlatmalıyız. - Bize inanmazlar. | Open Subtitles | يجب ان نخبر الشرطه بكل شىء - انهم لن يصدقونا - |
| Stu'ya olanları anlatmalıyız. | Open Subtitles | ألا تعتقدين أنه علينا أن نخبر ستو" ماذا حدث أولاً " أعتقد أنه عليكِ أن تخبريني ماذا حدث |
| Neyi anlatmalıyız, Tom? Bu bir anahtar. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | نخبرهم بماذا يا توم ، إنه مفتاح من الممكن أن يكون لأي شخص |
| Neyi anlatmalıyız, Tom? Bu bir anahtar. Ne olmuş yani? | Open Subtitles | نخبرهم بماذا يا توم ، إنه مفتاح من الممكن أن يكون لأي شخص |
| Ambulans çağırıp, olanları anlatmalıyız kızın durumu kötü | Open Subtitles | نريد ان نحضر لها اسعاف وان نخبرهم بما حدث وان ننهي الفوضي |
| Bebeğim, belki de bu durumda babana düğünü anlatmalıyız? | Open Subtitles | ربمـا يجب أن نخبره عن الزواج سيجعـل كل شـيء سهـل |
| Ona tüm gerçekleri anlatmalıyız ki o da bizim doğru yatağı seçmemize yardımcı olabilsin. | Open Subtitles | يجب ان نخبره جميع الحقائق لكي يساعدنا لكي نختار السرير الجيد. |
| Pekala, Siber Suçlar Bölümüyle irtibata geçip neler olduğunu anlatmalıyız. | Open Subtitles | حسنا، علينا الاتصال بوحدة الجرائم و إخبارهم بما يجري |
| Jüriyi ateşimizin etrafına toplayıp, daha iyi bir hikâye anlatmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نجمعُ هيئة المحلّفين أمام النار ونخبرهم بقصة أفضل. |
| Cassie'ye bunu anlatmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقول كاسي حول هذا الموضوع. |
| Polise anlatmalıyız. | Open Subtitles | علينا إخبار الشرطة |
| Karen Walden gibi bir askeri onurlandırmak için, gerçeği anlatmalıyız, General. | Open Subtitles | من أجل الشرف جندية مثل (كارين والدن) نحن ملزمين بأن نقول الحقيقة يا (جنيرال) |
| Christopher, eğer annem buradaysa onu bulup ona da anlatmalıyız. | Open Subtitles | ياكريستوفر أذا ماما كانت هنا فلابد أن نجدها فلابد أن نخبرها |