| Şimdi sözü Başkent Emniyet Müdürü Yüzbaşı Annabel Brumford'a bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | وأعطي طرف الحوار إلي مفوضة الدي سي بوليس كابتن أنابيل برامفورد |
| Annabel benim teyzem, değil mi, Annabel Teyze? | Open Subtitles | أنابيل عمتي الَيس كذلك ،عمتى أنابيل؟ |
| Hoşça kal, Annabel. Hoşça kal, Matt. | Open Subtitles | مع السلامة مات مع السلامة أنابيل |
| Bloosh Annabel Porter'ın yazdığı haftalık yaşam tarzı emailleri. | Open Subtitles | بلوش هو إيميلٌ أسبوعي عن نمط الحياة مكتوب من قبل آنابيل بورتر |
| Annabel'e göre bir ada almak kurt üzümü tarlanda tarım ilacı olmadığından emin olmanın tek yolu. | Open Subtitles | آنابيل تقول أن شراء جزيرة هي الطريقة الوحيدة بأن تعرف أن مزرعة التوت خالية من المبيدات الحشرية |
| Dükkanına gelmemin nedeni Annabel ve Matt'le günü geçiriyor olmamdı. | Open Subtitles | انظرى انا جئت إلى متجركَ لأننى... كنت أَقضى اليومَ مع أنابيل ومات... |
| İşte, Annabel ve Mark Darcy gibi klas olanlar vardır, bir de, Rebecca gibi güzel kızlar, ve geri kalanımız. | Open Subtitles | يوجد من هم أفضل كأمثال "أنابيل" و "مارك دارسي". و توجد الفتيات الرائعات كأمثال "ريبيكا" هناك و هناك بقيتنا. |
| Aradığımız 18 metrelik bir tekne, ismi Annabel Lee. | Open Subtitles | السفينة التي نبحث عنها طولها 60 قدما تسمى "أنابيل لي". |
| Matt babamın oğlu. Annabel büyükbabamın kızı. | Open Subtitles | مات إبن أبي أنابيل بنت جَدي |
| Wilbraham Crescent'de ölen adamın, bir şekilde Annabel Larkin'le ilişkili olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن أن الرجل الميّت في (ويلبراهام كريسنت) على علاقة بطريقة ما بـ"أنابيل لاركين" |
| İyi iş, Annabel. | Open Subtitles | عمل جيد يا أنابيل |
| Önce James gitti, sonra Annabel evlendi. | Open Subtitles | في بادئ الأمر غادر (جيمس)، بعدها تزوجت (أنابيل) |
| Er Brandon Grabe'in bir eşi vardı, Annabel ve iki çocuğu, Ross ve Galen. | Open Subtitles | المجند (براندون جرايب) كان (لديه زوجة، (أنابيل (وطفلان، (روس) و(جالين |
| Güvenli yere git, Annabel. | Open Subtitles | انتقل إلى مكان آمن، أنابيل. |
| Annabel Freiburg, kriminal şube için bir cinayet soruşturması yürütüyor. | Open Subtitles | (أنابيل فخايبورغ). هي تشرف على تحقيق جريمة القتل لصالح مكتب الشرطة الجنائية |
| Mesela neden sevgi dolu bir tanrının Annabel'in böyle acı çekmesine izin verdiğini anlatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك ان تخبرنى لماذا الله المحب ترك (أنابيل) تعانى هكذا |
| Lütfen hayat tarzı gurusu Annabel Porter'a merhaba deyin. | Open Subtitles | من فضلكم رحبوا بـ خبيرة نمط الحياة آنابيل بورتر |
| Annabel Porter ve onun favori sanatkarı, yerli marangoz Ron Swanson. | Open Subtitles | آنابيل بورتر و الفنان المفضل لديها النجار المحلي، رون سوانسون |
| Annabel'i gördüğünü bende bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن اعلم بانها تعالج آنابيل ايضا |
| Dahası Susan, Annabel'e beni içeri aldığın için küplere bindiğini söylemesini yazmış. | Open Subtitles | على فكرة, لقد كتبت (سوزان) لـ(آنابيل) لتقول أنها غاضبة لأنكم أدخلتوني منزلكم |
| Tamam, Ron, Annabel geliyor. | Open Subtitles | حسنا , رون انابيل قادمة |