| Herhangi bir profesyonel atlete sor. Antrenör anneden önce gelir. | Open Subtitles | حسناً، اسألي أي رياضية محترفة، المدرب يتغلب على الأم دائماً. |
| Aynı anneden doğan kardeşler gibi olsak, birlikte bu kadar iyi çalışamazdık. | Open Subtitles | لقد ولدنا من نفس الأم لم نكن لنعمل أفضل إلا سوياً كأخوة |
| Matty fotoğraftaki anneden aldığı duygusal bir e-postayı benimle paylaştı. | TED | شاركني ماتي بريدا إلكترونيا عاطفيا استقبله من الأم في تلك الصورة. |
| Sanırım çocuklarım her günü anca iki Serax'la atlatabilen bir anneden daha fazlasını hak ediyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أولادي يستحقون أفضل من أمّ تعيش على أقراص السيراكس المُهدئة كل يوم. |
| Neyse, anneden yanadırlar... | Open Subtitles | علي اي حال هم يفضلون ، ان تتولي الام الوصاية |
| anneden kıza, vaizden cemaate, öğretmenden öğrenciye ve anlatıcıdan dinleyiciye. | TED | من الأم لإبنتها ، من الواعظ للمصلين من المدرس للتلميذ ، من الراوي للحضور. |
| Ama bir eşin bir... bir anneden daha iyi anlayacağı şeyler olduğunu anlamalı. | Open Subtitles | لكن ينبغي أن تفهم هناك بعض الاشياء تفهمها الزوجة أفضل من الأم |
| Bu kadar küçük bir çocuk için, mahkeme anneden yanadır. | Open Subtitles | فى القضايا التى تتضمن أطفال بهذا العمر, المحكمة تميل أكثر الى جانب الأم |
| Ve en kötüsü bile bir anneden daha iyidir. | Open Subtitles | و حتى الأقل لطفاً يكون أقل عناء من الأم. |
| Demek, baba her zamanki gibi işe gidiyor. 11:45'te anneden bir telefon geliyor ve adam üzgün bir şekilde oradan ayrılıyor, değil mi? | Open Subtitles | إذاً يذهب الأب للعمل كالعادة الساعة 11: 45 يتلقى إتصال من الأم ثم يغادر منزعجاً |
| Battaniyedeki kan, tek bir cesetten geliyor, anneden. | Open Subtitles | النقل من السجادة جاء من نازم واحد : الأم |
| Adları, düşleri, babadan oğul'a, anneden kızına geçecek, | Open Subtitles | أسماءهم وأفعالهم ستروى من الأب لابنه ومن الأم لابنتها |
| Dr. Brennan benim ırsi, genetik bozuklukları kontrol etmemi söyledi sadece anneden çocuğa geçen bozuklukları. | Open Subtitles | طلبت مني الطبيبة برينان أن أتفحص العيوب الوراثية و التي تنتقل دائماً من الأم إلى الابن |
| Hamile genç mesaj forumum, bebeğin tüm gıdalarını anneden aldığını yazıyordu, bu yüzden sevdiği şeyler vermen gerekiyormuş. | Open Subtitles | ـ رسالة مجلس المراهقات الحوامل تقول أن الطفل يحصل على الطعام من الأم |
| anneden kemik iliği biyopsisi için onay mı isteyeceksin? | Open Subtitles | هل ستطلب من الأم الموافقة على أخذ خزعة من نقي العظم؟ |
| Hiçbir zaman beraber yaşamadık, çünkü aynı anneden değildik. | Open Subtitles | لم نعيش سويّاً قط، لأننا لم نولد من نفس الأم. |
| Böyle davranan bir anneden artık korkmuyorum. | Open Subtitles | الأم اللتي تتصرف هكذا لم أعد خائفةً منها |
| Sanırım çocuklarım her günü anca iki Serax'la atlatabilen bir anneden daha fazlasını hak ediyorlar. | Open Subtitles | أعتقد أنّ أولادي يستحقّون أفضل من أمّ تعيش على قُرصي سيراكس المُهدئة كل يوم. |
| Dinleyin bayan, çok ünlü değilseniz bir anneden kızını ayıramazsınız ve burası üçüncü dünya ülkesi değil. | Open Subtitles | ،اصغي، يا سيّدة لا تقدرين أن تأخذي ابنة من أمّ مالم تكوني نجمة كبيرة و هذا بلد من العالم الثالث |
| Lisbon bunu üvey anneden almış. | Open Subtitles | ليزبين حصلت على هذا من الام الحاضنة |
| Günden güne, ormanda nasıl yaşam sürülebileceği, kendini adamış anneden oğluna aktarılır. | Open Subtitles | يوماً بعد يوم سيتطلب الأمر أماً ملتزمة لتعليمه كيف يعيش في الأدغال |
| Sen merak etme, farklı renkte anneden olma küçük kardeşim. | Open Subtitles | لا تقلق يا أخي الصغير من أم مغايرة ومختلفة الألون. |
| anneden çıkan iki mermiyle aynı kalibreden. | Open Subtitles | 357. حَسناً، هو نفس المقدرةِ كما الإثنان جَمعنَا مِنْ الأمِّ. |