| Annen baban gibi, şehrin dışında kutu gibi bir evin, bir yarısında yaşamak istiyorsan, yanlış adamla evlendin. | Open Subtitles | إذا كنت تريد أن نعيش فى نصف صندوق أحذية فى الضواحى مثل والديك إذن فقد تزوجتى الرجل الخطأ |
| Hem biliyorsun Annen baban öldüğünde, çocuğun da yoksa, geriye ne kalır? | Open Subtitles | و تعرفين عندما يتوفى والديك ولم تنجبي, ما الذي سيبقى؟ |
| Annen baban çok uğraşır, ama sonunda, sen sadece, yine beyaz insanların sana vereceği eğitimi alırsın. | Open Subtitles | والداك سيحاولان، ولكن في نهاية المطاف ستحصل على تعليمك فقط من الرجل الأبيض الذي سيعطيك إياه |
| -Allah rahmet eylesin- Annen baban evlendiğinde, bir evleri var mıydı? | Open Subtitles | عندما تزوجت ، أو عندما والداك ، رحمهما الله |
| Annen, baban yok mu? Kardeşlerin, amcaların, teyzelerin... Hiç biri mi? | Open Subtitles | أليس لديكِ والدين أو أقارب خالات، أخوال، أيّ أحد؟ |
| Annen baban da yok, bu yüzden sana istediğimi derim. | Open Subtitles | بدون أبوين أيضاً، لذا أستطيع مناداتك كام أريد |
| Annen baban bunların ortadan kaybolduğunu anlamıyor mu? | Open Subtitles | الا يلاحظ والداكِ اختفاء هذه الاشياء؟ |
| Annen baban yakın olmasına sevinmiştir. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ والديك سعيدان أنـّك ستكون قريباً منهما. |
| Bence Annen baban değildi. Sence öyle miydi? | Open Subtitles | لذا لا تخبرنى بأن هذا رقم والديك هل يبدو لك هذا كرقم والديك ؟ |
| Annen baban küçükken seni buraya mı getirirlerdi? | Open Subtitles | والديك إعتادا أن يجلبانك هنا عندما كنت صغيراً؟ |
| Annen baban hayattayken iyi evlât olmaya bak. | Open Subtitles | "كن ابن مطيع مادام والديك على قيد الحياة " |
| Annen baban öz kuzenini ihbar ettiğinde, gizli örgüt seni yakalamasın diye, Oslo'dan kaçırmışlar Lars da işe almıştı. | Open Subtitles | قربك أنت. عندما هربك والديك خارج "أوسلو". حتى لا تقبض عليك حركة المقاومة السرية، لإبلاغك عن إبن عمك. |
| Annen baban vefat ettiğine göre, başka yakın akraban var mı? | Open Subtitles | ... و بما أن والديك قد ماتا فمن هم أقربائك من الدرجة الثانية؟ |
| Ölümün genetik olduğuna inanırım. Annen, baban, büyükannen ve büyükbaban ileriki yaşlara kadar yaşarsa, sen de yaşarsın. | Open Subtitles | أصدق أن الوفاة حصلت على اية حال اذا كان والداك وجدتك عاشو طويلا |
| Annen baban kötüye giden bu dünyada gerçekten iyi Hıristiyanlar. | Open Subtitles | أتعلمين، والداك متدينان جداً في عالم فاسد |
| Senin Annen baban da boşanmıştı, ama bir şekilde oldukça iyi bir doktor olmayı başardın. | Open Subtitles | أعني, بحق الجحيم, والداك منفصلين وبطريقة ما أنت أصبحت طبيب ناجح نسبيا |
| Sen, annen, baban ve diğer iki baban hepimiz bir arada olacağız. | Open Subtitles | أنتى , ووالدتك , ووالدك وأيضا والداك الاخران |
| - Annen baban var mı? | Open Subtitles | - ألديك والدين ؟ |
| Annen baban şu... Erie'de mi yaşıyorlar? | Open Subtitles | هل لديك أبوين هناك في "إري"؟ |
| Annen baban içeri girdiğinde söz sana söyleyeceğim. | Open Subtitles | أعدك أنْ أخبرك عندما يعبره والداكِ |
| Öz Annen baban olmasalar bile. Bu olmadan önce, kendimi öldüreceğim. - Gerçekten mi? | Open Subtitles | حتـّى إن لم يكونوا أبويك الحقيقيين، سأقتل نفسي قبل حدوث ذلك |
| Bombardımanda annen, baban öldü mü? | Open Subtitles | هـل والديكِ مَن قُتلوا في التفجيرات؟ |