| Annenle ben geç kalmayacağız. Sessice otur. Birkaç dakika içinde geleceğiz. | Open Subtitles | لن نتغيب أنا وأمك طويلا، ابقى هنا وسنعود بعد بضع دقائق |
| Annenle ben gençken Kanada'ya gitmek istiyorduk ama hiç gitmedik. | Open Subtitles | عندما كنت أنا وأمك شبابا، كنا نريد الإنتقال لكندا، ولكننا لم نفعل. |
| Evlat, Annenle ben bu evliliği onaylamıyoruz. | Open Subtitles | يا بني، أنا وأمك لا نوافق على هذه الزيجة |
| Tıp okulunu Annenle ben ciddi olmadan önce bitirmiştim. | Open Subtitles | نحن لا بعد التخرج، وذهبت من خلال المدرسة الطبية عند أمك وأنا خطيرة. |
| Senin düşündüğünün ve hararetle savunduğunun aksine Annenle ben, senin mutluluğunu istiyoruz. | Open Subtitles | على النقيض مما تفكرين وتعتقدين بقوة انا وامك نريدك ان تكوني سعيدة |
| Zamanında Annenle ben kampüsün en hareketli çiftiydik. | Open Subtitles | لقد كنت أنا ووالدتك الثنائي الدينامكي في حرم الجامعة في تلك الأيام |
| Sen doğmadan önce Annenle ben ruhunu şeytana satmıştık. | Open Subtitles | قبل أن تولد ، أنا و أمك بعنا روحك للشيطان |
| Annenle ben bilmeni isteriz ki.. yateneğinden vazgeçmemekle haklıydın. | Open Subtitles | أنا وأمّك نعلم أنك محق بشأن عدم تخليك عن هبتك |
| Annenle ben, bu konuyu çok düşündük. | Open Subtitles | أنا وأمك , تحدّثنا كثيراً عن . هذا الموضوع |
| Annenle ben senin evden ayrılmanı istemiyoruz, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني أنا وأمك , لانريدك أن تذهب |
| Annenle ben senin evden ayrılmanı istemiyoruz, biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف أنني أنا وأمك , لانريدك أن تذهب |
| Hoşçakal, tatlım. Annenle ben uzaya geri dönüyoruz. | Open Subtitles | وداعاً يا عزيزي أنا وأمك سنعود إلى الفضاء |
| Annenle ben ölüme o kadar yaklaştık ki yaşamı kutlamak istiyoruz şimdi. | Open Subtitles | أنا وأمك كنا قريبين جداً من الموت لقد جلعنا ذلك نريد أن نحتفل بالحياة |
| Yıllarca senin üvey babandım, biliyorsun ve bu durum, sırf Annenle ben artık beraber değiliz diye sona erecek değil. | Open Subtitles | كنت والدك البديل لسنوات ، تعلمين هذا لا ينتهي لمجرد أنا وأمك لم نعد مرتبطين قانونياً |
| Annenle ben, hep İtalya'ya, kasabamı görmeye gitmek isterdik. | Open Subtitles | أمك وأنا حلِمنا دوما بالذهاب إلى إيطاليا، وزيارة مدينتي. |
| Ama sen bunun seni tüketmesine izin verdin Annenle ben ise onu diriltmeyi seçtik. | Open Subtitles | ولكن بينما أنت سمحت لها بإستنزافك أمك وأنا إخترنا إعادة إحيائها |
| Evlat Annenle ben seni, | Open Subtitles | يا وليدي انا وامك نبيك تبشك مع ولد الفينكليستيني |
| Annenle ben 15 yaşımızdayken elele yürüyebiliyorduk... | Open Subtitles | عندما كنا انا وامك بعمر 15 عام كنا نسير سويا ونحن نمسك ايدينا |
| Annenle ben onu diriltmeyi başarsak bile... | Open Subtitles | حتى لو تمكن أنا ووالدتك من إعادة إنعاش جسده |
| Annenle ben iyi arkadaştık. | Open Subtitles | كنا صديقتان مقربتان, أنا ووالدتك. |
| Biliyorsun Annenle ben uzun zamandir evliyiz. - Biliyorum. | Open Subtitles | أنا و أمك متزوجين من وقت طويل ماذا تعتقد؟ |
| Bak evlat Annenle ben düzeliriz. | Open Subtitles | انظر بنيّ، سنكون بخير أنا وأمّك سنكون .. لا تقلق علينا .. |
| Annenle ben seni seviyoruz. | Open Subtitles | أنا ووالدتكِ نحبّكِ. |
| Annenle ben sana karşı dürüst olacağız. | Open Subtitles | والدتك وأنا نعتقد أننا يجب أن نكون صريحين معك |
| Annenle ben 40 yıldır birbirimizi paylaşıyoruz aklımızı, vücudumuzu ve ruhumuzu. | Open Subtitles | أمك و أنا تقاسمنا وعشنا سويا لمدة ٤٠ عاما |
| Annenle ben, senin neden turnuvaya sokma kararı verdiğimizi bilmeni istiyoruz. | Open Subtitles | إن احتجت إلي سأكون هنا بالخارج ... انا و امك نريدك انت تعرف |