| Ama kralınız, sizi bulduğu gün sonsuza kadar sizi koruyacağına ant içti. | Open Subtitles | ولكن فى اليوم الذى عثر فيه ملكك عليك تعهد على أن يحميك للأبد |
| Troy, Jamaikalı göçmen annesinin ne kadar çalıştığını ve ne kadar az karşılık aldığını gördü ve bir ant içti -- farklı bir yönde gitmeye ant içti. | TED | رأى تروي كيف أن والدته المهاجرة من جامايكا تعمل بجد وكيف أن العائد الذي تحصلُ عليه في المقابل قليل جدًا، وتعهد... تعهد تروي أن يسلك طريقًا مختلفًا. |
| Rossi, İspanyol yarışçının bir daha asla yarış kazanamayacağına ant içti. | Open Subtitles | روسي" تعهد أن الإسباني لن" يفوز بسباق آخر مجددا |
| Jesse, kafana sıkmaya ant içti. | Open Subtitles | (جيسي) تعهد أن يضع رصاصة في رأسك |