"antikorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأجسام المضادة
        
    • أجسام مضادة
        
    • المضادات
        
    • مضادة في
        
    • مضادّة
        
    • الأضداد
        
    Bağışıklık sisteminin yardımcıları olan Antikorlar sizlere tanıdık geliyor elbette. TED وأنتم تعرفون بالطبع أن الأجسام المضادة هي عصابة النظام المناعي
    Leziz anne sütündeki Antikorlar çocuğu sadece 6 ay boyunca korur. Open Subtitles الأجسام المضادة في جسد الأم اللذيذة يحمي الطفل فقط لستة أشهر
    Eğer Antikorlar gittiyse, ...virüsün o kampı terk etmesine izin vermezsiniz, değil mi? Open Subtitles لكننا فقدنا الأجسام المضادة. أنتَ لن تترك الفيروس يخرج من المخيم، هل ستفعل؟
    Bir organizma hasta olduğunda hastalıkla savaşması için Antikorlar yaratır. Open Subtitles عندما يمرض أحد الأعضاء, يقوم بتطوير أجسام مضادة لذلك المرض.
    Buradaki Antikorlar normalin yüzde bin üstünde. Open Subtitles الآن هذا يشوّف أجسام مضادة واحد ألف بالمائة فوق المستويات الطبيعية.
    Keskin nişancılar fayda etmiyor çünkü orada Antikorlar mevcut değil. TED لن يجدي نفعاً الإرسال للمحاربين الحذقين لأن تلك المضادات الحيوية غير موجودة هنا.
    Bu videoda iş başında gördüğünüz Antikorlar çoğu aşının işe yaramasını sağlayan Antikorlar. TED الأجسام المضادة التي رأيتموها في هذا الفيديو, أثناء عملها, هي التي تتسبب في إنجاح معظم اللقاحات.
    Bunlarda bir mutasyon olduğunda şekilleri değişiyor ve Antikorlar artık neyi aradıklarını bilemez hale geliyorlar. TED و عندما تتحور تلك الأشواك, يتغير شكلها, و لا تستطيع الأجسام المضادة بعدها أن تتعرف عليها.
    Antikorlar böbrek yetmezliği ve kanamaya yol açar. Open Subtitles الأجسام المضادة الدائرة تسبب الفشل الكلوي و النزيف
    Kanımdaki Antikorlar, vücudundaki tüm virüs kırıntılarını yok edecek. Open Subtitles الأجسام المضادة في دمي سوف تقضي على أيّ أثار للفيروس في جسدكِ
    Otoimmünse ve vücudu tümörlerle mücadele edecek Antikorlar ürettiyse... Open Subtitles ان كانت مناعة ذاتية وجسمه قام بصنع الأجسام المضادة
    Kanda yükselmiş Antikorlar ama tanımlayamadık. Open Subtitles ارتفاع الأجسام المضادة في الدم، لكن بدون تعريف، لا شيء.
    Diş hakkında yanılıyor olabiliriz, aynen kanındaki Antikorlar hakkında yanıldığımız gibi. Open Subtitles قد نكون مخطئين بخصوص الضرس كما كنا مخطئين بأن الأجسام المضادة في دمائها
    Bu adam kanında virüs için aşı üretmeye yarayacak Antikorlar taşıyor. Open Subtitles هذا الرجل لديه أجسام مضادة في دمه اللازمة لصنع لقاح ضد الزومبي
    Daha önce hiç karşılaşmadığı tehditlere karşı hedefe yönelik Antikorlar geliştirebilir. TED إنه قادر على تطوير أجسام مضادة مستهدفة نحو تهديدات لم يواجهها من قبل .
    Akyuvarlar, Antikorlar. Open Subtitles كريات الدم البيضاء، أجسام مضادة.
    Arkadaşının kanındaki Antikorlar, virüsü nötralize ediyor ve çoğalmalarını engelliyor. Open Subtitles المضادات في دم صديقك لقد عادلت من تأثير الفيروس
    Verdiğimiz Antikorlar kolşisini nötralize edecek. Open Subtitles المضادات التي نعطيها لك ستقضي عليه
    Sklerodermi, kanserle savaşan Antikorlar üretebilir. Open Subtitles تصلّب الجلد قد ينتج أجساماً مضادّة للسرطان
    Antikorlar alyuvarlarına saldırıyorsa beynine de saldırıp ansefalite neden olmadığı ne malum? Open Subtitles صحيح، إذا كانت الأضداد تهاجم خلايا دمها الحمراء، من يمكنه معرفة ما إذا كانت الأضداد لا تهاجم دماغها، مسببةً إلتهاب الدماغ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more