| Bir gün Moac'ın küllerini Apophis'in mezarı üstüne serpmek istiyorum. | Open Subtitles | يوما ما أريد أن أنثر رماد مواك على قبر أبوفيس |
| Cronus ve Apophis'in ölümleri diğer Düzen Efendileri'nin sömürebileceği bir güç boşluğu oluşturdu. | Open Subtitles | موت أبوفيس كرونوس خلق فراغ في السلطة حكام النظام الآخرون يحاولون استغلال الموقف |
| - Jaffa rahipleri. o Apophis'in amblemi. - Ne taşıyorlar? | Open Subtitles | رهبان جافا ، هذا شعار أبوفيس - ماذا يحملون ؟ |
| Teal'c Apophis'in hizmetindeydi ama hayatlarımızı kurtardı ve kaçmamıza yardım etti. | Open Subtitles | تيلك كان في خدمة ابوفيس ولكن انقذ حياتنا وساعدنا على الهرب |
| O'Neill, neden oğlumun zihninin Apophis'in kontrol edebileceğinden daha güçlü olabileceği olasılığını kabullenmiyorsun? | Open Subtitles | اونيل لماذا لا تصدق هذا الكلام؟ بأن عقلى ابنى قوى واستطاع مقاومه ابوفيس |
| Kristalin erimiş köşesinin, Apophis'in yılan muhafızları ateş ettikten sonra geçit odası duvarların haline benzediğini fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت ان الحافة اللامعة للبلورة التي اذيبت عندها تشبه حوائط غرفة البوابة بعدما أطلق أبوفيس و حراسه النار على المكان |
| Apophis'in hizmetindeyken pek çok şey yaptım. | Open Subtitles | عندما كنت في خدمة أبوفيس فعلت العديد من الاشياء |
| - Artık Apophis'in emrinde değilim. - O halde, kimin hizmetindesin? | Open Subtitles | أنا لست فى خدمة أبوفيس إذن تعمل فى خدمة من بالضبط ؟ |
| Apophis'in baş adamıyken, Cronus'un ordusuyla sık savaşırdım. | Open Subtitles | عندما كنت مساعد أبوفيس الأول ، غالبا ما شاركت فى معارك مع جافا كرونوس |
| Emirlerimiz Apophis'in bedenini onu bulduğunuz koordinatlara geri göndermek. | Open Subtitles | اوامرنا أن نرسل جسم أبوفيس خلال البوابة إلى الاحداثيات حيث وجدته |
| Yüksek Konsey Apophis'in ayaklanmasının bir fırsat yarattığına inanıyor. | Open Subtitles | المجلس الأعلى لديه قناعة أن الثورة ضد أبوفيس تمثل فرصة نادرة |
| Apophis'in bunları uzaydan yapabilecek silahlara sahip olduğunu çok iyi bilirsin. | Open Subtitles | أنت تعلم أن أبوفيس يملك أسلحة يمكن إستخدامها من الفضاء |
| Apophis'in Share'den, ortak yaşamı Amaunet'ten olan çocuğu. | Open Subtitles | لقد أنجب أبوفيس طفلا مع شاراى التى كانت تحمل زوجته أمونيت |
| Bu aygıtın Apophis'in esas gezegenine dönmeye programlı olduğunu varsayarsak, birkaç asır. | Open Subtitles | بافتراض أن هذا الجهاز مبرمج للعودة لموطن أبوفيس الأصلي عدة مئات من السنين |
| Yani bu çocuk, Apophis'in bildiği tüm herşeyi biliyor, o babası olana dek olanları. | Open Subtitles | إذن فالفتى يعلم كل شئ كان يعلمه أبوفيس عندما أنتج الصبى |
| Güneş patlamadan çok önce kaçış gemisi ile Apophis'in gemisini terkettim. | Open Subtitles | تركت سفينة أبوفيس بكبسولة هروب قبل فترة من انفجار الشمس |
| Bu Apophis'in sana baş adamı olarak verdiğinden daha mı iyi? | Open Subtitles | أهذا أفضل من المنزل الذى أعطاه لك ابوفيس كمساعده الأول؟ |
| Apophis'in kontrolündeki bir geçit ile ilgili antlaşma için. | Open Subtitles | للتفاوض بشأن بوابة نجوم استولى عليها ابوفيس |
| Peki Apophis'in geri kalan köylüleri öldüreceğinden emin miydin? | Open Subtitles | لكن هل كنت متأكد ان ابوفيس سيقتل بقية القرويين؟ |
| Albay, raporunda Apophis'in, gemisinde öldüğü yazıyordu. | Open Subtitles | كولونيل .. تقريرك يوضح ان ابوفيس قتل على متن السفينه |
| Apophis'in baş muhafızıydı. Büyük ihtimal hâlâ öyle. En önemli görevleri üstlenir. | Open Subtitles | لقد كان المساعد الأول لأبوفيس ويقود المهمات الأكثر أهمية |