| Benim yardımım olmadan bu aptalların seni bileceklerini mi sanıyordun? | Open Subtitles | هَلْ تَعتقدين أن أولئك الحمقى يَعْرفونَكِ بدون أيّ مساعدة منّي؟ |
| Pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. | Open Subtitles | انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله |
| Pencereden dışarı bakın bayanlar. Bu zavallı aptalların ne için öldüğünü görün. | Open Subtitles | انظروا من النافذة سيداتي لتروا ما يموت هؤلاء الحمقى المساكين من أجله |
| aptalların bile iyi yaptığı bir şey vardır! | Open Subtitles | حتى اللصوص الأغبياء يمكن الاستفادة منهم أحياناً |
| Yarım saattir siz aptalların nasıl bir aptallık yaptığınızı ona- | Open Subtitles | كي أثبت لكم حتى النهاية مقدار غبائكم أيها الأغبياء |
| Peki, bu nefret dolu aptalların sevgisini kazanmak için vakit geldi. | Open Subtitles | حسناً, حان وقت الفوز بحب هؤلاء البلهاء البغضاء |
| Dün gece o uzun saçlı aptalların bu ülkeyi rezil etmesini seyretmek iğrençti. | Open Subtitles | ليلة البارحة كانت مقززة، نرى أصحاب الشعر الطويل المغفلين يلحقون العار بهذا البلد. |
| O aptalların birisi binada ve benim kocam gibi davranıyor. | Open Subtitles | احد هؤلاء الاغبياء في البناية ويتظاهر انه زوجي |
| O aptalların hepsi o hastada kendileri hakkında bir şeyler gördü. | Open Subtitles | كل من هؤلاء الحمقى كوّنوا آراء عن أنفسهم بسبب بائع الخنازير |
| Evet. Bu aptalların davasını bırakıp, kaçış tuşuna basalım derim. | Open Subtitles | نعم ، انا اقول أن نتوقف عن مساعدة هؤلاء الحمقى |
| O aptalların hiçbiri seni böyle öpmemiştir. Değil mi? | Open Subtitles | فلم يقبلك أحد من الحمقى الذين عرفتيهم هكذا |
| Kurul, siz aptalların geçici mi yoksa temelli mi uzaklaştırılacağınıza yarın karar verecek. | Open Subtitles | , غدا اللجنة ستقرر إما إيقافكم او طردكم أيها الحمقى |
| Oraya sadece aptalların gideceğini söylüyor. Onlardan biri olmalı. | Open Subtitles | إنه يقول الحمقى هم من يذهبون هناك لا بد وأنه أحدهم |
| Köşedeki aptalların üzerindekileri... koparmıyor. | Open Subtitles | لا يستحي ذلك التبن وهم الحمقى الذين يجلسون عند الزاويه قريب. |
| Bak, bir akşamda şimdiye kadar yemeğe katılan tüm aptalların intikamını aldın. | Open Subtitles | اسمع ، في ليلة واحدة لقد كسحت جميع الحمقى الذين حضروا للعشاء الذي نقيمه |
| Neşeni kaybetme çünkü aptalların seni duyabilecek kulakları yoktur. | Open Subtitles | لاتفقد حسك الدعابي بسبب ان الحمقى لا تملك اذن لتسمع |
| Sen ve yanında duran aptalların umutsuzca ihtiyaç duyduğu bir milyon. | Open Subtitles | مليون دولار التي أنت وأولئك الأغبياء خلفك |
| Hiçbir anlamı yok, yine de bu dünyada amaçsız yaşayan aptalların sayısı çok fazla. | Open Subtitles | لا شيء يعني شيئاً، ولا يوجد ما يمنع الأغبياء عن الثرثرة |
| Bu aptalların hak etmediği kadar. Ama kendimi her yönden korumam lazım. | Open Subtitles | أفضل مما يستحقه هؤلاء الأغبياء ولكن يجب أن احمي نفسي بأي طريقة استطيع |
| İnternette aptalların senin hakkında yazdıklarını okudum. | Open Subtitles | قرأت على الإنترنت ما الّذي يكتب البلهاء عنكِ. |
| Ayrıca bunu yaparken de kokan nefesimi o aptalların yüzüne hohlayacağım. | Open Subtitles | وسنقوم بفعل ذلك بالإلتصاق بهم بالإلتصاق بهؤلاء المغفلين مثل الرائحة النتنة في فمي. |
| O aptalların Restoranı iyi is yapıyor, çünkü kendi kültürlerini islerine yansıtıyorlar. | Open Subtitles | مطعم الاغبياء يعمل لانهم جاءوا بكل ما فى |
| Bazı aptalların onu çalıştırmak istediğini mi söylüyorsunuz? | Open Subtitles | أنتم لا تقولون أن هؤلاء الحمقي قامو بتوصيلة بالإنترنت بالفعل؟ |
| Obsesyon olan tek şey şu anda yaşayan aptalların ölümden sonrası olduğunu düşünmeleri. | Open Subtitles | هوسي الوحيد هو بالحمقى في هذه الحياة الذين يؤمنون بحياة أخرى بعد الموت |