| Hastaları ara ve bugünkü randevularımı iptal et. | Open Subtitles | اتصلي بمواعيدي لهذا اليوم وقومي بإلغائها |
| Kızkardeşini ara ve bir kaç arkadaşınla buradan ayrıldığını söyle. | Open Subtitles | اتصلي بها وأخبريها أن رحلتى مع بعض الأصدقاء |
| İtalyanca. "ara ve bul" demek. | Open Subtitles | اِنها الطبقة العاشرة، و هذا يعني "ابحث و جده". |
| ara ve yolda olduğumuzu söyle. | Open Subtitles | فقط اتصل بها و أخبرها أننا في طريقنا إليها |
| Orayı ara ve band genişliğini arttırmalarını söyle. | Open Subtitles | اتصل بهم وأخبرهم أن يضاعفوا سرعتنا، لابد أن نبدأ في فحص الحطام |
| Bu numarayı ara ve bir görüşme ayarla. | Open Subtitles | اتّصلي بهذا الرقم لتحديد موعدٍ للمُقابلة. |
| Polisi ara ve dün geceki iki polisle konuşmak istediğini söyle. Bahse girerim onlar yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | اتصلى بالشرطه وأطلبي الحديث مع أحد رجال الشرطة الذىن حضروا بالامس ، وأطلبى المساعده |
| Güzel. O zaman gururunu bir kenara bırak. Annemi ara ve ondan borç para iste. | Open Subtitles | حسناً، إذن ابتلع كرامتك واتصل بأمنا وأطلب منها أن تعيرك بعض المال |
| Eğer bebeğin için endişeleniyorsan Yvonne'u ara ve bir doktora kontrole git. | Open Subtitles | إذا أنتِ قلقة بشأن طفلك اتصلي بإيفون ودعي الطبيب يتأكّد منه |
| Fran'i ara ve , ona gelemeyecegimizi söyle. | Open Subtitles | فقط اتصلي بفران , و أخبريها انه لن نتمكن من هذا |
| - Beklerim. Eğer öldüğümü hissedersen, polisi ara ve herşeyi anlat. | Open Subtitles | إذا اعتقدتي أني سأقتل اتصلي بالشرطة وأخبريهم كل شيء |
| İtalyanca. "ara ve bul" demek. | Open Subtitles | اِنها الطبقة العاشرة، و هذا يعني "ابحث و جده". |
| - ara ve bul. | Open Subtitles | ـنعم. "ابحث و جده" |
| ara ve bul. | Open Subtitles | ابحث و جده. |
| ara ve şu an bazı planlarımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | اتصل بها و أخبرها بما سنفعله الآن |
| - ara ve bu akşam olmaz de. | Open Subtitles | حسنا , اتصل بها و أخبرها ليس الليلة |
| - ara ve benimle görüsmelerini sagla. | Open Subtitles | إذن اتصل بهم ليفكروا بي ألا تظن أني لم أحاول؟ |
| ara ve yan odada iki rehin çocuğun olduğunu söyle. | Open Subtitles | اتصل بهم إذن, واخبرهم ان لديك طفلين مخطوفين في الغرفة المجاورة |
| Tamam, Dr. Bailey'i ara ve hastanın hemen plazmaferez ve deri biyopsisine ihtiyacı olduğunu söyle. | Open Subtitles | (اتّصلي بـ د. (بايلي وأخبريها أن المريضة بحاجةٍ لتنقية البلازما |
| Tamam, bana bir iyilik yap, diğer il temsilcilerini de ara ve başka vakalar olup olmadığını öğren. | Open Subtitles | افعلى لى صنيعاً, اتصلى بمستشفيات الدولة الأخرى لتعرفى اذا كانت هناك حالات أخرى |
| Herhangi bir şehirde, herhangi bir köşeye bırak. 911'i ara ve kaç. | Open Subtitles | فقط ضعه على احد الارصفه في اي مدينه واتصل على 911 |
| Ayrıca Kim Kimdir'i ara ve benim bilgilermi güncellettir. | Open Subtitles | واتصلي بفلان واطلبي منه تجديد معلوماتي |
| Tamam harika. Beni önümüzdeki hafta ara ve sana o zaman cevap vereyim | Open Subtitles | حسناً, عظيم, إتصلي بي في الأسبوع المقبل ستكون لديّ إجابةٌ لكِ |
| Sana tek kuruş bile vermeyeceğim. Branda'yı ara ve çocuklarımı getirsin. | Open Subtitles | أنا لم أطلب منكِ ذلك إتّصلي في بريندا وأحضري أطفالي |