| Bana bazı basın makalelerini aradığını söyledi. | Open Subtitles | إذن، لقد أخبرتني أنّك بحاجة إلى تغطية صحفية |
| Bana bazı basın makalelerini aradığını söyledi. | Open Subtitles | إذن، لقد أخبرتني أنّك بحاجة إلى تغطية صحفية |
| Christina buradan aradığını söyledi. | Open Subtitles | "كريستينا" قالت أنه إتصل بها من هنا |
| Christina buradan aradığını söyledi. | Open Subtitles | "كريستينا" قالت أنه إتصل بها من هنا |
| Mauro, Tiburon Mendez'in karısını aradığını söyledi. | Open Subtitles | حسنا, ماورو يقول انك تبحث عن زوجة تتيبورن مينديز |
| - Onu 150 kez aradığını söyledi. | Open Subtitles | -أجل، قال أنك اتصلت به 150 مرة |
| O adam David Robertson'u aradığını söyledi. | Open Subtitles | هذا الرجل قال أنه يبحث عن ديفيد روبرتسن |
| Gazetelerde ismi geçen dedektifi aradığını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها اتصلت بمحقق كان اسمه مكتوباً في الصحيفة. |
| ış bulma ajansın perakende sektöründe iş aradığını söyledi. | Open Subtitles | وكيل أعمالك يقول أنك تبحث عن وظيفة في محل بيع للتجزئة |
| Sahici birini aradığını söyledi. | Open Subtitles | وقال انه كان يبحث عن شخص أسفل إلى الأرض. |
| Ramon bana biraz "mota" aradığını söyledi. | Open Subtitles | رامون" يقول انك تبحث عن بعض البضاعة" |
| - Aisling aradığını söyledi. | Open Subtitles | -ايشلينق قال أنك اتصلت |
| - Seni aradığını söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يبحث عنكم |
| Cornelia, bana projeni tamamlamak için para aradığını söyledi. Belki. | Open Subtitles | أخبرتني (كورنيلا) أنك تبحث عن ممول نهائي |