"aralıklı" - Translation from Turkish to Arabic

    • متقطعة
        
    • متقطع
        
    • المتقطعة
        
    • بمسافة
        
    Rahmini doğuma hazırlamak için ikinci üç aylık dönemin başında başlayan aralıklı fiziksel kasılmalar yaşadın mı hiç? Open Subtitles لديك تقلصات بدنية متقطعة تبدأ في بداية الثلث الثاني
    Görünüşe göre onları aralıklı olarak boğuyor bıraktığında onlara sadece nefes alma şansı tanıyor. Open Subtitles يبدو انه يقوم بخنقهم على فترات متقطعة يسمح لهم بالتنفس عندما يريد
    - Ben Çinliyim. - Belli ki yanlış olmuş. Sanırım aralıklı olarak körlük geçirdiğini söyledi. Open Subtitles أنا من الصين .لكن , من الواضح , النوع الخطأ أعتقد أنه قال شيئا حول العمى على فترات متقطعة. ماذا ؟
    Bölgedeki İran devriyeleri aralıklı. Open Subtitles الدوريات الإيرانية تتواجد في المنطقة بشكل متقطع
    Ve bu beni düşündürdü. Bu konu üzerinde aralıklı olarak çalıştım... ...ama teknik olarak fazla değildi. Aslında bir gece yatakta yatarken düşünüyordum. TED و هذا دفعني للتفكير, لقد عملت على هذا الموضوع على نحو متقطع, و ليس كثيرا بشكل تقني, و كنت مستلقي في الفراش ذات ليلة, أفكر.
    Akut aralıklı porfirisi var. Open Subtitles لديه "البورفيريا المتقطعة الحادة" -ماذا؟
    Adezyonların neden olduğu aralıklı kapanmadan kaynaklanıyor olabilir. Open Subtitles -لا , فقط أحب قول "آو " قد يكون بسبب الالتصاق الحركة المتقطعة
    Hastaların bizim çalışmalarımızda epilepsi tedavisi görmek için 12 sayfa, tek satır aralıklı, onam formu okumaları gerektiğine inanabiliyor musunuz? TED هل تصدق، ١٢ صفحة ، بمسافة واحدة بين السطور على المريض قراءتها قبل خضوعهم للعلاج التجريبي من مرض الصرع؟
    Ağaçlara asılan, avın aralıklı fotoğraflarını çeken hareket sensörlü cihazlardan. Open Subtitles بأولئك الاجهزة الحساسة للحركة التي تعلق على الأشجار اخذ صور متقطعة
    Periferik nöropati, ateş, ve aralıklı paranoya. Open Subtitles اعتلال عصبي محيطي حمى ووساوس متقطعة
    aralıklı atakları olan 14 yaşında bir kız. Open Subtitles فتاة عمرها 14 عاما نوبات متقطعة
    aralıklı tutulmaları var. TED لديها كسوف على فترات متقطعة.
    Bütün fotoğraflar aralıklı Aralıklı çekiliyor. Open Subtitles كل الصور كانت متقطعة
    aralıklı olarak yüksek frekanslı sesler çıkarıyorlar. Open Subtitles أنها ترسل أصوات بتردد عالي بشكل متقطع
    PTSD'ye bağlı aralıklı taşkınlık rahatsızlığı. - Bu ne demek? Open Subtitles اضطراب إنفعالى متقطع نتيجة صدمة عصبية
    Onunla birkaç yıl boyunca aralıklı olarak konuştum. Open Subtitles تحدثتُ معها على نحو متقطع لبضع سنوات
    - aralıklı olarak, bir ay kadar. Open Subtitles على نحو متقطع , ربما منذ شهر
    Psikoz aralıklı görünüyor. Open Subtitles الذهان يبدو أنه متقطع
    - aralıklı porfiri. - Bir atağın ortasında şimdi. Open Subtitles البورفيريا المتقطعة انه يمر بهجمة
    İdrarın ultraviyole ışınına maruz kaldığında mora dönüşmesi nadir rastlanan bir genetik hastalığın işaretidir: "Akut aralıklı Porfiri". Open Subtitles إذا عرضت البول للأشعة فوق البنفسجية وتحوّل لونه إلى الأرجواني إنه دلالة إلى مرض وراثي نادر يدعى: "البورفيريا المتقطعة الحادة"
    Tek satır aralıklı 12 sayfayı okuduktan sonra insanların ne anlamasını bekliyorsunuz ki? TED ماذا الذي سيفهمه الشخص بعد قراءة ١٢ صفحة بمسافة واحدة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more